Pazartesi, Temmuz 15

Dağlar Kızı Reyhan


Yeşilçam'ın şarkılara film yapma geleneğinden bir ürün. Fakat filmin hikayesinin şarkının sözleri ile bir alakası yok. Başroldeki Reyhan karakteri de (Filiz Akın) dağların kızı değil. Yine de ara sıra şarkıyı söylüyor. Tabi kendi sesinden değil....

Filmi izleme nedenim Metin Erksan'dı. Türk sinemasının en az övgüye layık görülmüş yönetmenlerinden Erksan'ın imzası olunca, filme şans vermek istedim. Fakat o dönemde senede milyon tane film çekildiği için ve genellikle bu filmlerin akşını toplumun yargılarına göre şekillendirerek para kazanmayı düşünen yapımcılar belirlediği için 80 dakikada Erksan'a dair özellikler pek göremedik. Senaryo da sarmayınca, beklediğimiz verimi alamadık.

Yine de konusu itibariyle sayısız Yeşilçam filminden farkı olmayan Dağlar Kızı Reyhan'da ufak yönetmen dokunuşları görmek mümkün. Teknik anlamda üst düzey film olmasa da dönemin klasiği olan amatörlükler ortada pek yok. Fakat senaryo tek kelimeyle yoruyor. Cebinde esrar atılan adamın anında polis kontrolüne denk gelmesi ve hemen 10 yıl yatması, aynı 10 yıl boyunca evli kadın ile adamın bir kez bile sevişmemesi, bir küçük çocuğun gerçek babasını öğreniş biçimi...

Sıralandıkça sıralanır ama belki de bunların yanında çok ufak kalan durumlar bardağı taşırdı. Mesela prova yaptığı elbiseyi çıkarmadan sevgilisiyle buluşmaya giden bir kadını izlemek filme olan güvenimizi sarsıyor....

Film gururlu erkek ve yanlış anlaşılan ama namuslu kadın üzerinden gidiyor. Kadının yanlış anlaşılması için senaryoda türlü türlü saçmalıklar yapılıyor. Yine de 'namus' ve 'kadın' kavramlarına Yeşilçam'ın nasıl baktığını üzülerek izliyoruz. Bunun için yapılan küçük mantıksızlıklar da kaliteyi büyük ölçüde düşürüyor. 

Hikaye bir noktada Ezel'i andırmıyor değil. Tabi Ezel birçok klasik hikayeden beslenen ama sonunda benzersiz bir hale bürünen bir yapımdı. Dağlar Kızı Reyhan'ın ismi de hikayesi de karakterleri de birer klişe. Üstelik bunu 2019'dan söylemeye gerek yok, çekildiği yıl 1969'da bile büyük ihtimalle öyledir...

Oyunculuklar da çok iyi değil. Başrolde Kartal Tibet ve Filiz Akın var. Belki de sinemanın en şöhretli oyuncuları. Fakat abartılı bir oyunculuk sunmaktan artık komik duruma düşüyorlar. Filiz Akın o sene 8, Kartal Tibet 13 film çekmiş. Kızamıyoruz... Fakat filmin en iyisi olma unvanını Metin Serezli'ye kaptırıyorlar.  Bir de Ömercik var ki; o zaten başlı başına bir yazı konusu...

Hiç yorum yok: