Cumartesi, Nisan 9

Bizden Biri Reis




Milli maç araları hep böyledir işte, habersizlikten garip garip haberler çıkar. İşte bunlardan biri! "Raul Meirales metrobüsten resim paylaştı" diye bir haber çıkardılar geçen. Toplu taşımayı sık kullanan, can sıkıntısından otobüslerin/minibüslerin her santimetrekaresini görsel hafızasına ilmek ilmek işleyenler olarak detaylardan hemen çözdük bu otobüsün "apron otobüsü" olduğunu...

Hadi itiraf edeyim "Daum tam bizden biri, Cuma'ya gidiyor, perşembeleri içmiyor, Sertan'ın düğününde çeyrek takmış, Atatürk hayranı" gibi PR çalışmalarıyla büyümüş bir nesil olarak bu tarz PR'lara temkinli yaklaşırım. Ama iş Portekiz olunca nedense bir durup düşünüyorum. Geçenlerde İzmir Cup diye bir muhabbet vardı. Altınordu'nun başının altından çıkan ve de iyi ki de çıkan bir projeydi. Tam dilenmelik. Ama malum patlamalar sonrası iptal oldu. Fareler gemiyi birer birer terk ederken...Sadece iki ülke direnmişti. "Biz gitmeyiz, terör her yerde olabilir, mukadderat bu. Bugün İzmir'den terör var diye kaçarsın, yarın Braga'da kafana saksı düşer ölürsün, alnımıza ne yazıldıysa o" tarzı hareket eden Portekiz ve Belçika kulüpleri iptal etmemiş. Biz kalırız, 5'er likten de olsa oynarız demişti. Ama Belçika patlamaları sonrasında onlar da o güzel uçaklara binip gittiler...

Neyse "Ulan bu Portekiz'lilere neden kanım kaynar ki bu kadar"ı araştırmaya girdim. Adetullahtandır, bir ülke ile bir stalka gireceksem hemen haritasını açarım. Komşularına, dağlarına, göllerine, ovalarına falan bakarım. Bunların da kuzeyinde "Galiçya" yı görünce tamam dedim. Bağlantıyı hemen kurdum. Galiçya-1.Dünya Savaşı-Celta Vigo-Deportivo-tribünlerde açılan Türk bayrağı-Piri Reis-Türk Gölü-Barbaros Hayrettin-Beşiktaş Meydanı-Portekiz Çetesi... Kendi kendimi trollemiştim, o Galiçya bu Galiçya değilmiş meğersem. "Oha Türkiye dedi" heyecanım "Lan ne alaka fesli adamları gösterdiler" ile hüzne büründü. Balkona astığım bayrağı çıkardım.

Yeni muhabirlerde hiç merak duygusu yok galiba. Meirales nereye gitmek için kullanabilir ki metrobüsü. Samandıra'dan binecek, Uzunçayır'da inecek. En kötü Zorlu Center'a ya da Cevahir'e falan gitmiş olabilir. Ya da IST-OPO bileti için Yenibosna'da inip taksi yapacaktı trafiğe takılmamak için. Hadi metrobüs'e bindi, İstanbulkart'ı nereden temin etmişti. 

Bu tarz bir haber daha hatırlıyordum. Bir takım havalimanına geç kalınca metrobüse binmişti. Ona bakarken "bizden biri/Türk dostu" Carvalhal'ın 2012'de  yapılan haberi karşıma çıktı. Tam bizden biriydi. Beşiktaş'ta iken Türkiye Kupası'nda Boluspor'a elenip gözden düşmesi, Türkiye'de oynanan ilk Portekizli'nin Boluspor'da oynaması ( Manuel Mendoza - 1970/71 ) tarihin 3-0'dan sonra goygoy yapan tribünler misali bizimle laylay geçmesiydi.

Meirales'te bindiğim metrobüs yolculuğum Carvalhal durağında son buluyordu. "Şimdi ne yapar" diye bakayım dedim , kendimi Nazım Hikmet dizeleri "Carlos Carvalhal Türk dostluğuna devam ediyor hâlâ" söylerken buldum Türk bayraklı kapak fotoğraflı twitterında. Sheffield Wednesday'da play-off'u kovalıyor çarşamba günleri..

Hemen yürüdüm dm'den "Umarım akbilinizi atmadınız ve yeni stadımıza maç izlemek için gelirsiniz" tarzı bir söylemle yürüdüm. Beğendi. 

-Şenol Hoca'ya ayıp olum, adamı çağırmak falan.
-Ya ne diyorum orada "maç izlemek için"
-O zaman Carlos'a ayıp , anca "maç izlersin" demek oluyor, Uefa'da sokaklara dökerken iyiydi.



*Bu arada Selim Soydan'ın izleyip beğendiği Figo'muydu? yoksa Zola'mıydı? O durakta da inecektim , inmedim.

*Metrobüs Burhaniye durağı = Bruma

Bu arada Bolu'lu Mendoza'dan, Fenerli Dimas'a kadar 30 yıl Portekiz'li gelmemiş bu topraklara. Neden acaba? Bunu merak edecek cesur muhabirler tanıyorum. Eğer etmezlerse...


Yazan: Refet

Hiç yorum yok: