Yıllardır aşına olduğumuz, her zaman gözümüzün önünde olan Alaves'in tribünü her zaman böyle miydi, yoksa yeni bir yapılanma veya heyecanla kendi sınırlarını mı zorladı? Emin olmak için arşivlere bakmak lazım ama geleceğe göz atmaktansa geleceğe bakmalı artık.
Bu sezon en keyifle izlediğim maçlar arasında Alaves'in kendi sahasında oynadıkları var. Kutu gibi bir stadyum, az sayıda kapasite, ama dolu tribün. Herkes coşku içinde. Özellikle kale arkaları muazzam. Susmak bilmiyorlar. Çok güzel bir tezahüratları da var ama Youtube'da bulamadım. İspanyolca bilmeyince araması da zor oluyor. Yazıyla da mırıldanmak imkansız.
Eğer Alaves'in iç saha maçı varsa, kesin bakıyorum. Maçları da keyifli geçiyor. Bu sezon ligin orta sırasındalar ama iç sahada kolay kolay yenilmiyorlar. Real Madrid ve Barcelona çok rahat geçebildi sadece. Barcelona maçında skor 6-0 olmasına rağmen tribün şovuna devam etti. Tam bundan 10 sene önceki Süper Lig gibi... Atletico ile 0-0 berabere kaldıkları maçta da tribünü puana etkisi çok yüksekti. Direnç sağlayan enerjiyi onlar yolladı sahaya.
Kupada da finale yükseldiler. Mayıs ayında Madrid'e gidecek tayfayı merakla bekliyorum. Mendirroza'da tribünlere yakın çekim yapınca öyle sert görünümlü çocuklara rastlamıyorsunuz. Onlar da var ama yanlarında güzel kızlar, yaşlı amcalar ve çocuklar da var. Bask bölgesinin huyu herhalde bunlar. Bütün kasaba takım için stada akıyor, hafta sonunu orada geçiriyor. Ya da gerçekten Alaves'te son zamanlarda bir değişim var. Çünkü böyle bilmezdik(m).
Sonuç olarak; benim tribünüm Alaves, müthiş!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder