Salı, Mart 14

Kral da Olsan



Milli takıma gittiğimiz ilk yıllarda kendimizi bir türlü oraya ait hissedemezdik. Takımında rahatsın, orası senin evin. Ama İstanbul'a gidince, o kadrodaki oyunculardan eksiğin olmasa da adapte olamıyorsun. Ben 17 yaşındaydım, daha sonrasında okuyup kendimi geliştirerek aştım, ancak o günlerde aile yapısı, baskı, dar bir bölgede yetişmekten gelen kendine güvensizlik oluyordu. Bunu parayla,, kılık kıyafetle aşamazsınız.

Bir maçta 7 metrelik kale bana  1 metre gibi göründü, koca kale küçücük kaldı. Oysa o güne kadar atmışım 200 gol...

Hangi maçtı?

Penaltı kaçırdığım Kazakistan maçıydı. O yüzden kaçırdım, kaleyi 1 metre yapmışlar, suç benim değildi. 7 metre olsaydı atardım! UEFA Kupası finali oynadım, hayatımın en rahat maçıydı., maçın adamı seçildim. Ama o forma Türkiye ya da Trabzonspor'un olsaydı o rahatlık asla olmazdı.



Son dönemde okuduğum en iyi röportajlardan biri; Fitbol dergisinin Mart sayısında; Fatih Tekke çok ilginç şeyler söylüyor. Son yıllarda bu kadar öz eleştiri yapan başka bir futbolcu görmemiştim.

Hiç yorum yok: