İnsan nasıl maçlarla karşılaşacaını bilemiyor. Futbolun güzelliği de burada. Bazen çok iyi iki takım fare doğururken, bazen beklenmedik maçlar heyecan kasırgasına neden oluyor. Kendime kızgınlığım bundan. Real Madrid - Las Palmas maçı; iyi olması beklenenlerden biriydi ve beklenen de oldu. Real Madrid zaten Real Madrid'di, Las Palmas da bu sezon aldığı sonuçlarla zorluk çıkarmaya müsait bir takımdır. Kendi sahasında Real ile berabere kalmış, deplasmanda Atletico'yu yenmişti. Daha da ilginci Osasuna ve Celta Vigo maçlarında geriden gelip puan çıkarmıştı. Maçın iyi olma ihtimali çok yüksekti.
Belki burada bile defalarca yazmışımdır. Dünyada canlı olarak en çok izlemek istediğim maç; Real Madrid'in iç sahada son dakikalara geride girdiği maçlardır. Las Palmas maçı tam benim istediğim gibi ilerlemiş. Üstelik Real Madrid 10 kişi kalmıştı. Son yarım saatte 3-1 geride girdi Real. 4-1 de olabilirdi. Maç belki de orada döndü. Ramos'un topu direkten döndükten sonra Real Madrid adeta kamp kurmuş yarı sahada. İnanılmaz baskı özetlerden bile belli oluyor. Daha da heyecan yaratan ve benim o Bernabeu isteğime neden olan o muazzam tribün baskısı da devreye girdi. Avrupa'nın üst düzey takımlarında daha baskılı bir atmosfer yaratan tribün yoktur sanırım. 85'e kadar 3-1 giden maç 88'de 3-3 oldu. Real Madrid öne de geçebilirdi. Kimse da şaşırmazdı. Golü de Ramos atardı hatta. Ama olmadı. 10 kişiyle 3-3 de iyidir.
Bülent Timurlenk maçtan sonra Twitter'da "Real Madrid geri dönmek için kurulmuş bir takımıdır" yazmış. Haklı. Doğru tanım. Bir de La Liga'da sezonun maçı demiş. O da doğru olabilir. Ama inşallah doğru çıkmaz. Daha iyileri olur da, onlara denk gelebililelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder