Cuma, Mayıs 11

Room


Bu kadar etkileyici bir filmi karşımda bulacağımı düşünmemiştim. Afişiyle, fragmanıyla, hatta son yıllarda sinemaseverlerin muhabbetlerinde çok az yer bulmasıyla beni hiç heyecanlandıramamıştı. Bir de IMDB'nin top 250 listesine girince iyice elimi ayağımı çekmiştim.

Fena yanılmışım. Tabi ki dünya tarihinin en iyi 250 filminden biri değil ama insanı etkiliyor. Hikaye kısaca şöyle; bir adamın saldırısına uğrayan kadın bir evin odasına hapsedilir ve tecavüze uğrar. Oğluyla berabere beş sene boyunca orada yaşar. Sonra kaçarlar ve kadın gerçek dünyaya geri döner. Çocuk ise gerçek dünyayla ilk defa tanışır.

Filmi ikiye bölmek mümkün. İlk bölüm o dört duvarın arasında geçiyor. İkinci bölümde ise yeni dünyaya adapte olması çabası.  İlk bölüm muazzamdı. İzleyeni kötü, gergin ve rahatsız hissettiriyor. Oyuncular harika iş çıkarıyor. Esasında ikinci bölüm de oldukça derin çıkarımlar yapmaya müsaitti. Fakat nedense o kısmı nispeten başarısız buldum. Beklediğimden sönük kaldım. Mesela Willam H. Macy'i görünce heveslendim ama o da bir girdi bir çıktı. Oğlana odaklanılsaydı çok daha ilginç bir şey çıkabilirdi ama biz daha çok annenin hezeyanlarını izledik. Yine de her film veya roman sonuyla notunu alır. Burada da son kısmı ile seyirciyi duygu yoğunluğuna itebilmiş. Yani son tahlilde; puanı iyi...

Gerçek hikayeymiş. Bunu öğrenmek çok kötü yapıyor insanı. Fakat kurgu olarak kalsaydı belki "Aman canım abartmışlar" der geçerdik. Hiç ısınamadığım Brie Larson, kariyerinin en iyi işlerinden birini çıkarmış. Hatta yılın sonunda Oscar da aldı. Fakat yine de filmin en iyisi olmayı başaramamış. Böyle çalışmalarda küçük çocuklar biraz iyi rol yaparsa yıldızlaşırlar. Jacob Tremblay rolün hakkını veriyor. Bu arada görsellik işinde oldukça başarılıydılar. Sanırım teknik açıdan başarılı bir film izledik.

Yalan yok salondan çıkarken ağlamamak için zor tuttum kendimi. Bu kadar etkileneceğimi tahmin etmemiştim. Bu kadar melankoliyi Çağan Irmak verseydi çok küfrederdim ama Room'a bir ayımcılık yapabilirim. Ne de olsa Jack'in her "Ma" deyişi beni benden aldı.

Haliyle, herkesin Anneler Günü kutlu olsun...

Hiç yorum yok: