Tribün cemaatine son yıllarda kırgınlığımız var. Futbol izlemeyi seven ve ara sıra maçlara giden insanları bir kenara bırakıyoruz. Derdimiz her maça giden, sosyal hayatını fikstüre göre dizayn edenlerle. Yani bir zamanlar bizim olduğumuz gibi. Meselemiz onlarla, zira yakın geçmişte ikiye bölündük. İlk başta biz çoktuk, şimdi az kaldık. Her şey Passolig ile başladı. Birileri karşı çıktı, bazıları aldı. Daha sonra karşı çıkanların da bir kısmı kaldı. Fakat problemin özü Passolig değildi.
Bu sorunun kaynağı Türkiye'de var olmayan 'dik duramama' problemiydi. Öyle bir problem ki, dik duramamanın, tavır koyamamanın yokluğunda insanlar bıçkın ağız kullanmayı dik duruş zannediyor. Oysa dik durmak zor bir iştir. Haklarını korumak uğruna sevdiği şeylerde feragat etmeyi gerektirir.
Akhisarspor, altı sene önce alt liglere mücadele eden, varlığı ile yokluğu Türkiye genelinde belli olmayan bir ilçe takımıydı. Şimdi ise, yani tam bu hafta, Türkiye Kupası'nda final oynadılar. Diyarbakır'daki finalde rakipleri ülkenin en büyük güçlerinden Fenerbahçe'ydi. Ve öyle bir karar alındı ki eşi benzeri yok. Tarafsız sahada oynanması gerektiği için Diyarbakır'a (yani iki takımın şehrinden kilometrelerce uzağa) alınan finalde Fenerbahçe taraftarına daha çok yer ayrıldı. Kararın nedenine de güvenlik gerekçesi dendi. Bari finale Kadıköy'e alsalardı, en azından daha çok futbolsever maç izlerdi. Gerçi o zaman Fenerbahçe taraftarı cezalı olabilirdi!
Akhisarsporlu taraftarlar, kulüp tarihinin en büyük maçına, en büyük kupasının kazanılacağı finale, belki bir daha ulaşamayacakları noktanın sembolü olan maça gitmediler. Kararı protesto ettiler. Bizim hasret kaldığımız hareketlerden... Oysa onlara da muhakkak Akhisar ilçesi içinde "Arma yalnız kalmaz beyler", "Cezayı siz takıma kesiyorsunuz, olmaz öyle" diyenler olmuştur. Yine de dönmediler karardan. Ciddi anlamda beni çok mutlu etti. O sayede seslerini duyurdular. Hem maç içinde hem maçtan sonra bu duruma dikkat çekildi.
Bir işe yaradı mı ya da yarayacak mı emin değilim. Ne de olsa burası Türkiye, adaletsizliklerin alışkanlık oluğu bir yer. Fakat yine de isyan bulaşıcıdır. Belki birilerine örnek olur. En azından o gece bazı tribün çocukları, gece yataklarına huzurla girdiler. Huzurun tek nedeni de kazandıkları kupa değildi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder