Pazar, Ocak 13

İmkansız Olasılık


Serkan Ercan sevdiğim bir oyuncu. Bir televizyon filminde oynadığını öğrendiğimde merak etmiştim. Fakat televizyon filmlerinin bir sıkıntısı var. Saati kaçırırsanız, filmi de kaçırırsınız! Ben de İmkansız Olasılık'ı televizyonda (TRT) yayınlandığında izleyememiştim. Daha sonra film hakkında bilgilere bakarken Görkem Kasal'ın da olduğunu öğrendim.

Görkem Kasal şeklinde yazınca garip durdu. Kendisi, blogda adı sıkça geçen Mahir'in arkadaşıydı. Yani bizim için sadece Görkem! Zamanında çok bir araya gelmişliğimiz vardı. Genellikle futbol konuşmaya çalışırdık ama onun hayalleri vardı, bize onları anlatırdı. Açıkçası biz de küçük küçük esprilerle dalga geçerdik. Kırıcı olmazdık ama hayalleri büyüktü. Mesela Sıla'nın bir klibinde oynamıştı. Mahir de o konuya çok takmıştı. Görkem, klipte sadece arkada yürüyordu. Yüzü bile net gözükmüyordu. Bu da Mahir'in iğnelemeleri için yeterliydi.

Sonrasında koptuk tabi. Aradan yıllar geçti, bir de baktım; İmkansız Olasılık'ta o da oynuyormuş. Sevindim. Filmi bir şekilde yakaladım. İzledim. Bir daha sevindim. Umarım yolu açık olur.

Diğer yandan film de fena değilmiş. Bir televizyon filminden beklentiler ne kadar olmalı; bu ayrı bir konu. Üstelik devlet televizyonunda yayınlanan, sosyal sorumluluk projesi adı altında değerlenirebileceğimiz, mesaj kaygısı güden bir filmden bahsediyoruz. Bütün bunlar, filmin ve hikayenin duygusunu öldürme konusunda gizli düşmanlardır. Buradan çok güçlü film çıkarmak zordur. Fakat ekip bunu başarmış.

Biraz Dangerous Minds esintisi var. Olmaması da mümkün değil. "Sorunlu öğrencilere öğretmenlik yapmak" sinemanın sevdiği konulardan. İdealist öğretmenlere de hasret olduğumuz için televizyon ekranında görünce bile mutlu oluyoruz. O yüzden çok kaliteli bir film olmasa da; bariz eksikleri da sonuna kadar izlettiriyor. Zaten 90 dakikalık; hap bir film... 

Bilen bilir; müfredatın dışında çıkan öğretmenleri severiz. Tarık Hoca (Serkan Ercan) da onlardan biri.

Hiç yorum yok: