Çarşamba, Kasım 23

Ezbere Yaşayanlar


Kitabın adı, görselde gördüğünüz gibi daha uzun ama biz başlığımıza daha kısa halini taşımak zorundayız.

Önceleri Youtube'dan tanıdığımız, sonra da televizyonlarda görerek sevdiğimiz Emrah Safa Gürkan hocanın 2022 yılında çıkan kitabı.

Normalde yeni çıkan kitaplara ve filmlere biraz mesafeliyim ama iki gün önceki postta da görüldüğü gibi bu sene çıkan iki kitabı okumayı başardım.

Ezbere Yaşayanlar tarzı kitapları çok seviyorum aslında. Kolay okunuyorlar. İlginç bilgiler veriyorlar. Fakat oralardan aldığımız, daha doğrusunu aldığını sandığımız, çoğu bilgi zaman içinde aklımızdan çıkıyor. Okurken aldığımız keyfin nedeni yeni öğrendiğimiz bilgiler oluyor ama aylar sonra o bilgiler uçuyor. Mesela bir romanda aynı sorunu yaşamayız. Her satırını hatırlamayız belki ama konusu ve anlatmak istediği iyi kötü, az veya çok muhakkak aklımızda kalır.

O nedenle şu anda biraz üzgünüm. Keyifli geçen bir dersin 1-2 ay sonrasında sınava girmek gibi bir his. Unuttuk gittik bilgileri ve şimdi hoca sorsa cevap veremeyeceğiz. Oysa her şey ne kadar güzeldi...

Yine de Gürkan'ın kitabının güzel bir noktası var. Sadece bilgi vermiyor. Kitabın konusu; şu anda toplumsal hayatta var olan alışkanlıklarımızın kökenine dair. Bu yüzyıla dair olduğunu sandığımız, modern insanın tarihe kattığını düşündüğü alışkanlıkların aslında kadim zamanlardan gelen geleneklerin devamı olduğunu anlatıyor. Bunu anlatması ve bağı kurması zaten güzel. Fakat ayrıca, modern insana eleştiri getirmesi de kitabı zenginleştiriyor. Yani sadece bilgilerle geçişirimiyor.

Bilgiler, veriler, istatistikler, tarihsel gerçekler aklımızdan uçsa da geriye bir ana fikir kalıyor. İşte bahsettiğim romanlar gibi... 

Bunda sanırım en önemli etken, hocanın sadece kendi bölümüyle sınırlı kalmaması. Kendisi bir tarihçi ama antropolojiye, sosyolojiye ve diğer dallara sıkça uğruyor. Bunu da "Ben her bilimi bilirim" edasıyla yapmıyor. Zaten bir tarihçinin (ve diğer sosyal bilimcilerin) diğer dallarla haşır neşir olması gerektiğini düşünüyor. "1600'de bu oldu, 1700'de şu geldi" tarzı bir tarihçilik anlayışına bağlı kalmıyor.

Yine de kalın kitabın biraz uzun tutulduğunu söylemem gerek. Bu da bizi bir yerden sonra farklı konularda benzer cümleler okumamıza neden oluyor. Hocam televizyonda hızlı konuşan bir karakter ama kitabı biraz aheste aheste yazmış. Özellikle dedikodu ve fal kısımlar fazlasıyla uzundu.

Tabi bir akademisyenin, bu dilde bir kitap çıkarması çok değerli. Bir sınıfın kendini ayrıştırmak için oluşturduğu o ağdalı akademi dile bağlı kalmadan, herkes okuyabileceği bir kitap yazmış. Bu açıdan düşününce, hocanın diğer kitaplarını okuma isteğimiz daha da arttı. Kısmet 2023'te artık.. Fakat öncesinde Ezbere Yaşayanlar, herkes ufak bir tavsiye...

Bu arada hocam Oğlak burcuymuş. Çalışkanlığı, mizahı ve rahatlığı ile belli ediyor bunu zaten... Yürüyedur hocam...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bu adam bile konu futbola gelince = rambo okan. fblilerin hepsi böyle. çok ilginç.