Perşembe, Kasım 17

Çözüm Önerisi: Çocukları Hapsetmek



Burası Kartal - Fenerbahçe arası sahil hattındaki bir notta. O hatta böyle çok fazla yer var. Yapı belli; yürüyüş yolu, hemen yanı bisiklet yolu ve çimlerin olduğu bölgede bazı tesisler. Çocuk parkları da o tesislerden...

Çocukları bilirsiniz. Oyun oynarken biraz kontrolsüzdürler. Dünyayı unuturlar. Bütün dikkatleri o an yaşadıkları keyfe odaklıdır. Haliyle çocuk parkının bir adım ilerisinin bisiklet yolu olduğunu ve oradan geçecek bir bisikletin onlara çarpabileceğini düşünmezler.

Yaklaşık 25 yıldır o bölgede bisiklet kullanan biri olarak, bu tip kazalara denk gelmediğimi söyleyemem. Şahsen parkın yanından geçerken yavaşladığım için, benim başıma bir kaza gelmedi. Fakat zaman zaman hızlı giden gençlerin, o parkuru ilk kez geçenlerin veya acemilerin ufak kazalara karıştığına şahit olduk. Yaralanan ufak çocuklar gördük...

Yine de 25 senede çok nadirdi bu kazalar.

25 sene sonra bu parklarla bisiklet yolu arasına demir parmaklılar kondu. Sizce neden? 25 yıllık kazalar, şimdi mi akla geldi? Tabi ki hayır.

Artık o bisiklet yolunda ve yanındaki yürüyüş alanında adeta dehşet saçan kuralsız yeni araçlar ortaya çıktı. Mesela motosikletler, mesele scooter'lar ve mesela elektrikli motosikletler....

Haliyle kazalar daha da arttı. Üstelik bir motosikletin bir çocuğa çarpmasının sonuçları, bir bisiklet kazasından daha ağırdı.

Kazalar giderek arttı. Girmemesi gereken yola giren kuryeler, scooter kullanmasını bilmeden hızla giden üniversiteliler, ehliyeti olmadığı için normal motosikleti kullanamayacak yaşta elektrikli motosiklet kullanabilen ergenler.... Hepsi kazalara sebep olmaya başladı.

Hepsi (scooter kullananlar değil) aslında illegal bir işe imza atıyor. Yani kazaları önlemenin yolu belliydi. Yanlış yapanı cezalandırmak ve engellemek. Fakat onun yerine başka bir çözüm bulduk. Çocukların yola çıkmasını engellemek! Bunun için de onların oyun alanlarını demirlerle sınırlandırmak...


Şimdi soruyorum size; Bu fotoğraf hoş mu? Bu fotoğraf şık mı? Kimi kimden koruyoruz?

Zira çocukları korumadığımız belli. İlk paragrafta bahsettiğimiz gibi; çocuklar kontrolsüzdür. Yarın yokmuşçasına oynarlar. Kendilerini kaybederler. Koşarlar. Arkalarına bakarak koşarlar. Takılırlar, düşerler... Ve bir demire çarparlar!

Çözüm bu mu cidden? En kolayı buydu. Ne de olsa; eğer çocuk kendi kendine demire çarparsa ve kafasını yararsa bunun suçlusu ya dikkatsiz olan kendisidir ya da onu kontrol etmeyen ailesidir. Yeter ki scooter'lera, motosikletlere çarpmasın. Yoksa o zaman olay adli bir vakaya döner ve başımız ağrır.

Bu araçlar uzun zamandır canımızı sıkıyor zaten. İlk büyük sorun; bu alana giren motorlar.

Bir gün bölgede görev yapan bir zabıta ile konuştum. Kendilerinin motorları gördükleri anda alandan çıkardıklarını söyledi. Doğruydu, bu uyarıyı yaptıklarını ben de sık sık görüyordum. Fakat uyardıkları kurye bir sonraki sapaktan bir daha giriyor. "Bunun en iyi yolu ceza değil mi?" diye sordum zabıtaya. "Doğru ama bizim ceza yetkimiz yok" diye yanıtladı.

Alana İstanbul Büyükşehir Belediyesi bakıyor. Kontrol onlarda. Fakat motorlu taşıtlara ceza kesme yetkisi zabıtalarda değil. O nedenle ceza verilemiyor. Trafik polisleri ise mesailerini bir parkta değil, anayollarda geçiriyorlar. Haliyle orası adeta şehrin kör noktası gibi kalıyor.

Son dönemde şehirde dehşet saçan scooter'lar ayrı ve uzun bir konu ama bu üçlünün en masum olanları belki de onlar. Sonuçta onlar bisiklet yolunu kullanabilir. Binenlerin dikkat etmesinden başka bir yol yok.

Fakat aynı şirketlerin yeni ürünleri olan elektrikli motosikletlerin bu kadar rahat kullanılması normal mi? 15 yaşındaki çocuk bunu kiralayıp kaldırımda, caddede, bisiklet yolunda kullanabiliyor. Bu sahnenin kimseye batmaması, gündem olmaması bana çok ilginç geliyor.

Öyle veya böyle, geldiğimiz nokta bu fotoğraflar işte. Sorunu çözmek için çocukların oyun alanlarını sınırlandırdık. Ben kendi adıma çok üzüldüm. Fakat bir yandan da kanıksadım. Çocukların fda edilebilir olduğunu her geçen sene daha net anlıyorum. Pandemiyi önlemek için çocukların sokağa çıkmasını yasaklamak ve okula gitmelerini engellemek gibi...

Eğer kazalar devam ederse, parkı da kapatabiliriz. İyi bir çözüm olur ve meseleyi kökten halleder...

5 yorum:

Adsız dedi ki...

bu civarda oturan ve sayısız kere yürüyüş yapmış ve yapacak olan biri olarak ben de şunu söylemek istiyorum. bisiklet yolundan yürüyen yayalar maşallah sosyal medyada gündemden düşmüyor. e doğru dikkat etmeleri lazım. yalnız yürüyüş yerinde bisiket sürenler çok daha fazla ondan bahseden yok. bisiklet yolu belli, mavi alan belli. ama yook illa denize sıfır sürmek istiyor beyzadeler.

kutay dedi ki...

Bundan çok emin değilim. Ben hem bisiklete binen hem yürüyen biri olarak tam tersini düşünüyorum.

Caddebostan'dan Fenerbahçe'ye yapılacak bir turda; hangisinin daha çok olduğu belli olur zaten.

Ama tabi scooter, paten vs gibi araçlar; cidden iki yolu da kullanıyor mesela. Onlara her yer serbest gibi.. Hem araçlılar hem yayalar sanki..

Adsız dedi ki...

senin fotoğraf paylaştığın yer küçükyalı'da beltur'un az ilerisindeki park olmalı. hemen karşısı mendirek. bu kare üzerinden bakarsak dediğim yüzde 100 doğru olmayabilir. ama idealtepe sahiline beklerim. orada net bir ayrım var ve bisiklet yolu deniz kenarından uzakta kalıyor. defalarca üstüme sürenlere "bisiklet yolu burası mı" diye çıkıştım.

Adsız dedi ki...

bu arada idealtepe'den küçükyalı'ya dümdüz yürümek varken araya kürekçi tesisi sokuşturan belediyenin de allah belasını versin. senelerdir mevcut olandan bahsetmiyorum. en son yeni bir tane başladı eşek kadar. 5 tane kürekçi için halkın yürüyüş keyfi bozuluyor.

kutay dedi ki...

evet mekan küçükyalı belturun orası. ben genelde; fenerbahçe - idealtepe arasını kullanıyorum.

idealtepe tarafındaki yerdeki sorunu biliyorum evet orada haklısın.