Cuma, Nisan 25

"Top adeta direği yaladı sayın seyirciler"

Derbi geldi çattı... Hiç skor tahmini yapamam, genelde de tutmaz, 5-10 dakika oyunu görebildikten sonra birşeyler söyleyebilirim ancak. Tek diyebileceğim 15-20 dakikalık Galatasaray presini kartsız ve golsüz atlatan bir Fenerbahçe bu maçtan en az beraberliği koparır gibime geliyor. Maçı izlemeyi pek düşünmüyorum, ama evde oturmakla da olmuyor ki, illa radyoyu açıyorsun işte. Radyoda maçı anlatan spikerler de maşallah öyle bir anlatıyor ki sanırsın maçta inanılmaz gol pozisyonları olmuş, top bir o kalede bir bu kalede, 90 dakika sonunda kafada saç kalmaz alimallah. "Çok tehlikeli bir Fenerbahçe atağı" der, maçın tekrarını izlerken bakarsın ki o "çok tehlikeli" atak Selçuk'un 30 metreden vurup yeni açığa yolladığı topmuş. Ulan bu pozisyon yüzünden mi saçımı başımı yoldum? Benzer örnekleri çoğaltmak mümkün. Heralde radyo spikeri o an nasılsa dinleyen görmüyor diye pireyi deve yapıyor. Bir gün gideceğiz kapten de ne zaman...

Hiç yorum yok: