Pazar, Ocak 14

La danseuse


Yüzyılın başındaki önemli dansçılardan Loie Fuller'in hayatını anlatan film, sanırım son dönemde izlediklerim arasında en sıkıcı olanıydı. Biyografiler beni hiç sarmıyor. Bu da sarmadı. Fakat benim zevklerimin öneminin yanında film de biraz başarısızdı sanki. Bir kere ana kahraman Fuller'i canlandıran Soko, başarısız ve ruhsuz bir oyuncu. Zaten o da oyuncu değil bir şarkıcı. O nedenle daha orada kritik bir hata yapılmış. İyi dans ettiği için seçildiyse de bu sinema için yeterli olmamalı...

Fakat müziklerin ve görüntülerin şahane olduğunu belirtmem lazım. Oyunculuk anlamında da muhteşem bir yıldız adayı var. Johnny Depp ile Vanessa Paradis'in kızları olan Lily-Rose Depp şahane iş çıkarıyor. Çok da güzel. Yaşı henüz 17. Canlandırdığı karakter Isadora Duncan da dans sanatında ayrı ve hatta devrimsel bir konuma sahipmiş. Filmde ona biraz haksızlık yapıldığını söyleyenler var. Ne kadar doğrudur bilemem fakat benim de en çok ilgimi çeken oydu.

Bir de filmin hemen başında, o dönemde kızını dansa yönlendiren baba figürü vardı ki; başımızın tacıdır. 10 numaraydı. Zaten oraları izledikten sonra filme bağlandım ama devamında beklediğimi alamadım.

Soko; şarkı söylemeye devam etsin çünkü orada çok sıcak ve muhteşem...

Hiç yorum yok: