Çarşamba, Ocak 24

American Psycho


American Psycho; gereğinden fazla geç izlediğimiz filmler arasında... 17 sene öncesinin filmi. Zamanında çok sevilmişti. Bana biraz afişinden dolayı olsa gerek; kokutucu gelmişti. Meğer çok da gerek yokmuş o kadar gerilmeye. Abartılı bir savunma kalkanı kullanmışım. O kadar da gerginlik yaratacak bir film değilmiş.

Film, bir kitap uyarlaması... Kitabını okumadım ama filmden anladığım kitabın çok daha iyi olduğu yönünde. Zaten anlatıcının fazla dahil olduğu filmler biraz sıkıntılıdır. Bazı durumların sinemaya aktarılamadığının itirafı gibi gelir bana. Bu filmde de sıkça başvuruluyor. Bir de sadece benim önsezim değil, hem kitabı okuyup he filmi izleyenlerin ortak düşüncesi kitaba sık övgüler taşıyor.

Yine de filmin 17 yıl aradan sonra hâlâ izlenebilir olması önemli bir eşik ve bu özelliğinin iki nedeni var. Birincisi konunun evrensel olması. American isminde olmasına rağmen kapitalizmin hüküm sürdüğü her yerde alıcısını bulabilecek bir film. Derdini anlatmakta, anlaşılır kılmakta sıkıntı çekmez. Öte yandan eleştirisi yapılan da kapitalizm değildir aslında. Onun getirdiği bir yüzeysellik ve sığlıktan bahsedebiliriz. Sonuçta bir ekonomik sistem eleştirisi yapılmıyor. İşin o kısmı satır aralarında geçiyor. Bizim olayımız kapitalist sistemin içinde var olan Bateman'in kendi hayatından beklentilerinin sığ kalması ve kendini tüketmesi ile alakalı. Kıyafetleriyle sevişen bir adamdan bahsediyoruz. Kıyafetle sevişme metaforu, yüzeysellik açısından önemlidir, High Rise filminde de (ve kitabında) kullanılmıştı.

Filmi izlemek için diğer neden de Bale. Bateman'i canlandıran Christian Bale, günümüzün en popüler ve başarılı oyuncularından. Şu ana kadar birçok harika filmde yer aldı. Bu film ise onun kariyerinin kilometre taşlarından. Devamlı kilo alıp vermesine alıştığımız, neredeyse binbir surat kıvamına gelen adamın 26 yaşında, belki de fiziksel olarak en iyi haliyle izlemek önemli ve güzeldir diye düşünüyorum. Aslında bana kalırsa kendisi filmde çok da iyi değil ama en azından Eyes Wide Shut'taki Tom Cruise kadar bir karizması var.

Filmde müzikler de önemli yer tutuyor. 80'lerin müzikleri ve en başta da Genesis filmin yardımcı oyuncusu. Film demeye devam ediyoruz ama işte bunlar esasında kitabın başarısı. Zaten film birçok yerde yetersiz kalınca, kitap giderek merakımı çekti. O nedenle bir de kitaptan okumak gerek sanırım. Fakat biraz zaman geçmeli....

Hiç yorum yok: