Perşembe, Haziran 6

Özür ve Alkış


Hayatımın en çok NBA izlediğim sezonu geride kalıyor. 'En çok' sıfatı kafaları karıştırmasın. Play-off'lara kadar ayda iki, play-off zamanı haftada iki maç izlemişimdir. Tabi buna izlemek denirse...

Çevremizde her zaman NBA seven arkadaşlarımız oldu. Aramızda tatlı atışmalar da oldu. Çok salladık, alay da ettik. Tabi onlar bizi ciddiye almadı. İyi de yapmışlar. NBA izlemek, NBA'i takip etmek bir Avrupalı için çok zormuş. Zaten ben de o yüzden uzak duruyordum. Tamam zaten bir hevesim yoktu ama televizyonu açtığım zaman da karşıma çıkmıyordu. NBA takip etmek için beklemek, uykundan kalkmak, uykusuz kalmak, düşen kafayla mücadele etmek gerekiyormuş. NBA emekmiş,

Yukarıda verdiğim ortalamalar daha yüksek olabilirdi, eğer uykuyla mücadele ettiğim bazı savaşları kaybetmeseydim. Saat 03.00'teki maç için 02.57'de pes etmişliğim bile oldu. Hele Batı'daki maçları izlemek hiç mümkün değilmiş.

Maçlar sardı, takımlar sardı, oyuncular sardı. Fakat bu saat işi hiç sarmadı. Yıllardır bu sevdanın peşinden giden herkese tebriklerimi gönderiyorum. Çevremde olup da tatlı atışmalarıma maruz kalanlardan da özür diliyorum.

Umarım Toronto Raptors şampiyon olur...

Hiç yorum yok: