Salı, Haziran 21

Akmar Çocuğu Ujfalusi

Ujfalusi'yi yıllardır biliriz. Takip ederiz iyi kötü. Seveni beğeneni vardır, beğenmeyeni de. İyidir, fena değildir. Bunların hepsini geçelim. Çünkü yukarıdaki fotoğrafla beraber başlayan algı değişikliği, günlerdir devam ediyor. Bir futbolcu, bir stoper değil çok farklı bir karakter, değişik bir kafa geldi sanki. Ortalamadan farklı ama içimizden biri. Sokakta her zaman gördüğün ama aslında az görünen.

Resmi siteyi açınca bu kare çıkıyordu 2 gün önce. Yorumlar aldı başını gitti. Hz.İsa'ya, Smackdown güreşçilerine, Robinson Cruose'a benzetenler oldu. Iron Maiden konseri için İstanbul'a gelmişken Galatasaray'a imzaladığını söyleyenler oldu. Tamam Avrupalı topçular, Avrupalı bizden farklı, ama Ujfalusi alıştığımız topçu tipinden daha da farklı.

Kafası kırık adamlar iyidir. Bu adamın kafası kırık, belli. O zaman iyidir. Gerçi Cana için de bu cümleleri söyluyorduk, sonu iyi olmadı. Zaten artık gelen futbolcunun takımdaki durumu veya formu, performansı önemli değil. Tahminen 2 sene içinde gidecek bu adam, kupa kazandırmasa da olur, ama 5-10 sene sonra bile çocuğumuza, eşimize dostumuza anlatacak ve güldürecek hikayeler yaratırsa, yeterli olur. Artar bile.

Biz alışık değiliz böyle stoperlere. Rock yıldızına, roman kahramanına hatta peygambere benzetilen stoper buralarda pek olmaz. Genelde odunlara veya kasaplara benzetilir.

Bir de bu fotoğrafı var. Motora atlayıp deplasmana gidecek gibi. Yol adamı, belli. İstanbul'a dönüşte de Kadıköy'de veya Beyoğlu'da takılıp birşeyler içer, eve öyle gide. Ama mesela Nişantaşı'na sık uğramaz, İstinye Park hiç olmaz. Gibi.

Bu arada Kadıköy'de bir gece kavga çıkarsa güzel olur. Ne zaman gelecek o büyük gece.?

1 yorum:

ugur dedi ki...

katil olmasın da sahada. messiye suikastini hatırladım. ya da olsun lan...