Yaklaşık 1.5 sene önce Kartalspor, sezonun ikinci yarısının ilk maçını oynuyor. Bir çarşamba günü, soğuk bir havada rakip Altay. Kartalspor ligin ortasında, Altay ise ilk iki, o da olmazsa Play-Off hedefliyor. İddiası var yani. Maçı yerinde takip ediyorum. Bir Galatasaraylı olarak; adı çok anılan Musa Çağıran'ı canlı izlemek maçı izleme amaçlarımdan biri.
Fakat sahaya çıkan kadroda Musa yok. Yerine uzun boylu, çelimsiz ve tüysüz bir çocuk oynuyor. Ligi yakından takip etmeme rağmen suratından çocuğu tanıyamıyorum. Sonradan isminin Okay Yokuşlu olduğunu öğreniyorum. TFF'nin sitesinde altyapı maçlarından ve milli takım turnuvalarından bildiğimiz bir isim. İlk defa profesyonel kategoride resmi bir maça çıkıyor. O gün suratından ergenlik akan genç çocuk, aradan geçen 1.5 sene içinde Süper Lig oyuncusu oldu ve Kayserispor'a transfer oldu. Takımı Altay ise, Süper Lig'den bir adım daha uzaklaştı. O gün merakla beklediğimiz ve sakatlığı nedeniyle oynayamayan Musa Çağıran'ın ise yeni sezonda ne yapacağını henüz bilmiyorum.
Okay'a dönelim. "Kayserispor'da ve Süper Lig'de ne yapacak" sorusuna şimdiden cevap veremeyiz muhakkak. Altay'dan Kayserispor'a giden son orta saha, Merter'in şu anki durumu Okay için kötü örnek. Buna Musa'yı da ekleyebiliriz. Benim düşüncem, kulübüyle sadece 35 resmi maça çıkmış bir futbolcu için ödenen paranın, daha doğrusu girilen riskin çok fazla olduğu yönünde. Buna karşın yaşının (eğer küçültme değilse, ki mart ayı doğumlu gözüküyor o zaman küçültme olmayabilir) henüz 17 olması bu riske girilmesi gerektiğini de gösteriyor.
Okay çok genç. Bu da onun daha gelişecek olduğunun kanıtı. En başta fiziği gelişecek. Gelişmek zorunda. Uzun boyunun yanına güçlü bir yapı eklemesi şart, özellikle de orta sahada oynayacaksa. Altay'da hemen hemen her bölgede oynamışlığı var. Orta sahanın ortası, gerisi, önü, kenarları, hatta forvet.
Yazının başında bahsettiğim Kartalspor maçından sadece 3 gün sonra, Alsancak Stadı'nda ilk maçına çıktı. Taraftarı önünde Orduspor'a son dakikada gol atarak takımına 1 puan kazandırmıştı. Gole yatkın olduğunu İzmir'deki ilk maçında göstermişti.
Ayağı düzgün, oyun aklı yüksek. Ama yavaş. Düşünürken de hareket ederken de. Bunların hepsini gelişir. Umut ediyoruz. Büyük takım topçusu olabilir mi göreceğiz. Ama keşke Bank Asya 1.Lig'de biraz daha kalabilseydi. Küme düşen bir takımdan Süper Lig'e, sadece 17 yaşında olduğu için transfer olmsaydı. Kendini iyice kanıtlasaydı, birşeyler başarsaydı. Üstelik uğruna harcanan para, beklentileri de yüksek kılacaktır. Neyse ki, Okay'ın en güvendiğimiz özelliği düzgün karakteri. Röportajlarından, maç sonu demeçlerinden bunu anlamıştık. Okay'ın bu açıdan Necip'e çok benzediğini düşünüyorum.
Okay'ın İzmir'de oynadığı son maça dönelim. Rakip yine Kartalspor. Maç Alsancak'ta. Altay'ın kazanması gerek. Skor 0-0. Son dakikada Altay atağında kaleci Kaya çeliyor topu. Kendisi yerde kalıyor. Kale boş. Altaylı herhangi bir futbolcunun topa dokunuşu Altay'ı Bank Asya 1.Lig'de bırakacak. Top Okay'a doğru geliyor. Okay, voleye yatıyor ve topa çok kötü vuruyor. Alsancak Stadı'ndaki Altay taraftarının son "ah-vah" hatta "hassiktir" çığlığı bu anda oluyor. Ondan sonrası TFF 2.Lig. Okay ise bu senenin Süper Lig'e yükselen tek İzmirlisi oluyor. İdolü Metin Oktay olan bir genç için İzmir'i temsil etmek adına büyük bir fırsat.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder