Perşembe, Nisan 24

Zincirbozan



Avni Özgürel, Radikal'deki bir yazısında Türk siyasi tarihinde yaşanan olayların tartışma biçimini ezberci ve sığ bulduğunu belirtirken şunu ekliyordu: Senaryosunu yazdığım Zincirbozan filmi bu sığlığa itirazdı..

Filmi izledim, hayatımda bundan daha sığ bir yakın dönem siyasi tarihi filmi izlemedim. İlkokul çocuklarının bilnçaltına ezberlettiğimiz "Her şeyi ABD yaptı" ezberinden farklı söylenebilecek tek farklı cümle "Solcular da biraz abarttı canım"dı. Zaten onu da çocuklara aşılıyorlar.

Turgut Özal dışında bütün siyasi karakterler, idealist ve dürüstlük timasli. Kenan Evren dahil. Hele Süleyman Demirel, sanki aydınlık Türkiye'nin timsali... 1974'ten başlayıp 1983'e kadar hızlıca ilerleyen filmde Alparslan Türkeş bir karede bile yok mesela. Demirel zihniyeti o kadar benimsenmiş ki, film de "Sağcılar adam öldürüyor" diyememiş. Çatlı hariç.

Zaten yaklaşık 10 yıllık süreç, ( üstelik bu zaman zarfında oldukça fazla olay var) bir çırpda anlatılmış. Ezber cümleler, kalıplar... Cesurca söylenmiş hiç bir şey yok.

Ama yine de, tekrar güzel oluyor. Siyasetle ilgilenmeye son iki senede başlayanlar için güzel bir idman olur.

Filmde en beğendiğim oyuncular Mehmel Ali Nuroğlu ile Volga Sorgu (torpil geçtim) oldu. Gençler işini yapmış ama tecrübeli oyuncular kendilerini pek vermemiş. Sosyal proje gibi davranmışlar filme. Belki de senaryoyu okuyunca hevesleri kırıldığı için olabilir. Öyle umuyorum. Öyleyse anlar, hatta hak veririm.

Yer alan bütün karakterler inandırıcılıktan ve duygudan yoksundu. Bütün siyasi isimlere, dönemin şartlarına uygun olmayan bir saygı duruşuydu sanki. O sahetlikle aklananlar  hayatın kendisi, filmdeki biz ise simitçi karakteriydi. 

Hiç yorum yok: