Zamanda yolculuk temalı filmler ilgi çeker. Bir de kafayı geçmişe çok fazla takan biri için oldukça keyiflidir izlemesi. Tam da aynı buhranlara girdiğim dönemde, "Ah ulan keşke 17'ye dönsem, o günler tekrar ve daha değişik yaşasam" dediğim günlerde Fransız filmi Camille Redouble karşıma çıktı.
İsminden de anlaşılacağı gibi başrolde bir kadın, Camille var. Camille orta yaşlarda, boşanmanın eşiğinde ve hayatına dair ufak tefek krizler yaşayan bir Fransız kadını. Tam o anda lise yıllarına geri dönüyor ve kendini 16 yaşındaki günlerinde buluyor.
Düşüncesi güzel, temposu düşük ama zaman zaman derinden etkileyen ama bazı yerlerde de bayan bir film. En azından bu tip bir konuyu işlerken bilimkurgu öğelerine girmemesi oldukça hoşuma gitti.
Bir de zamanda yolculuk oldu mu insanlar bir anda kendilerini 100 yıl öncesinde veya 50 yıl sonrasında bulur. Burada karakterin kendi gençliğine dönmesi ve 'dünyayı değiştirmemesi' benim notumu yükseltti. İnsan, kendi geçmişine geri dönme fırsatı yakalasa kendi dünyasını dahi değiştiremezken dünyanın gidişatına nasıl yön verebilsin?
Yönetmenliğiyle, senaryosuyla ve başrolüyle; sevabıyla günahıyla bir Noémie Lvovsky filmi. Süresi biraz daha kısa olsaydı çok güzel çıtır bir film olurdu, uzun kaldığı için yanlış zamanda denk gelince insanı sıkabilir. Risk budur....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder