Perşembe, Temmuz 20

How I Live Now


Distopik filmlere çok fazla şans vermem ama How I Live Now benim fikrimi değiştirecek. Büyük ihtimalle türünün en iyi örneklerinden biri değildir ama başlangıç için çok iyi bir film oldu. Aynı anda bir gençlik filmi olarak dahi değerlendirilebilir. 1994 doğumlu Saoirse Ronan (o dönem 18 yaşında), her an uyuzluk yapacakmış gibi gözüken tipiyle hem rolüne tam oturmuş hem de iyi iş çıkarmış. Görüntü yönetmenliği, müzikler ve diğer detaylar kurgudaki tüm zayıflıkları göz ardı etmemizi ve filmde kalmamızı sağlıyor.

Kurguda eksiklikler var ama bu filmin kötü bir hikayeye sahip olduğunu kanıtlamıyor. O konuda da başarılı. İngiltere'nin teröristler tarafından esir alınması ve ardından çıkan nükleer savaş ve sonrasında dünyanın bir Ortaçağ'a hatta Orta Dünya'ya dönmesi çok iyi tasvir edilmiş.

Film cennet gibi bir yerde başladı, ardından dünya cehenneme döndü. Daha da acıklı ve korkutucu olan bu olağanüstü hikayenin aslında her an gerçeğe dönüşebileceğini düşünüyor olmamızda. Ben düşündüm yani. Çok uzakta olmayabilir filmin kendisi. Bir ufak çılgınlığa bakar, ki çok daha fazlası oluyor zaten...

Öte yandan filmde dünya siyasetinde olanlar biraz belirsiz. Savaşın neden çıktığı, kimler arasında olduğu anlatılmıyor. Savaş sahneleri ve bombalar görmüyorsunuz. Film kandan beslenmiyor. Ama buna rağmen bir savaşın bireyleri nasıl etkilediği çok net anlatıyor. İşin korkutucu yanı da belki budur. Savaş çıktıktan sonra sizin için kimlerin savaştığının bir önemi kalmıyor.

Bu bakımdan filmin başındaki nükleer bomba sahnesi önemlidir. Böyle söyleyince muhteşem bir aksiyon sahnesi beklenmesin. İzleyici bombayı görmez, hatta sesini bile çok net duymaz. Sadece bombanın çok hafif bir sesi gelir, arkasından hafif bir rüzgar çıkar. Ağaçlardaki kuşlar uçmaya başlar, tozlar uçuşur. Sanki arka sokakta trafik kazası oldu zannedersiniz. Ama sonradan haberler açılır ve Londra'da bomba patladığı öğrenilir. Film yanılmıyorsam Birmingham'da geçiyordu. Londra ile Birmingham arasının 125 km olduğunu düşününce; yaşanan dehşeti tek bir bomba görmeden anlıyor ve gerilmeye başlıyorsunuz. Film boyunca yaratılan havanın bu şekilde gösterilmesi hoşuma gitti.

Keşke batı medeniyeti filminde kuzenler birbirine açık olmasaydı...

Hiç yorum yok: