IMDB puanı 5.3 olan filme gerçekten haksızlık edilmiş. Biraz şaşırdım. Fakat 95 kullanıcının oy kullanmasına daha da şaşırdım.
Oysa fena film değil. Az sonra öveceğim zaten. Fakat esas olarak, izlenmeyecek bir film hiç değil. Yani neden bu kadar az kişi izlemiş anlamadım. Tam çıtırlık, 85 dakikalık, keyifli bir film.
Bir film izleyiciyi kendine çekmek istiyorsa etkileyici bir ilk sahne sunmalı. Bu filmde o var. Anında hoşunuza gidecek bir şeyler bulacağınızı hissediyorsunuz.
Charles (Koro filminden tanıdığımız François Berleand) , çalıştığı bankadan emekli olur. Film de bu emekli adama yapılan veda partisiyle başlar. Herkes ona hediyelerini sunarken, Charles 30 yılda sakladığı nefreti kusar ve herkesi şok eder. Ve sonra bankadan çıkarak yeni hayatına başları...
Charles ve çocukluk arkadaşı Pierrot, artık başıboş dolaşan 60 yaşında iki adamdır. Ergenliğe geri dönüş yaparlar. Hayattan keyif almayı seven ikili film boyunca eğleniyorlar, şakalar yapıyorlar, o yaşta koşu yarışı yapıyorlar, başlarını belaya sokup nezarete atılıyorlar, sarhoş oluyorlar. Yani hayatı biraz hafife alıyorlar.
Tabi bu gevşeklik çevrelerindeki kadınların da bunalmasına neden oluyor. Charles evli ve ona katlanan bir eşi var. Pierrot'a ise kime katlanamamış ama o da bir maceraya yelken açmanın peşinde..
Biz bu iki emekli adamın yeni hayatına gülerek dahil oluyoruz. Sonrasında bazı dramatik gelişmeler de yaşanıyor. Hem güldürüyor, hem üzüyor. Sonuç olarak ortaya hoş bir film çıkıyor.
En güzel tarafı ise müzikleri. Her sahnenin hakkını veren, doğru yerde çıkan ve uyumlu müzikler çıkıyor. Bunlar çok önemli detaylar. 5.3 cidden haksızlık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder