Pazar, Temmuz 11

Bir Sağ Bek İhtimali

Çok yakından izlediğimiz 1.Lig'den Süper Lig'e adım atan son isimden; Barış Alper Yılmaz'dan bahsedelim biraz.

Gerçi oyuncu hakkında uzun uzun bir 'gözlem' yazısı yazmaya gerek yok. Transferi gündeme geldiğinden beri bu konu hakkında içerikler üretildi. Zaten ben de oyuncuyu özel olarak izlemedim. Üstelik iki sezon önce Ankara Demirspor'da oynuyordu. O zaman hiç izleme imkanımız olmadı. Maçlarının televizyonda yayınladığı tek sezon geçen seneydi.

1.Lig'deki tek sezonunda fena bir performans göstermedi. Açıkçası benim çok saygı duyarak izlediğim Keçiörengücü'nde sezonun ilk başlarında pek dikkat çekmemişti. Zaten Keçiörengücü de hücum oyuncuları için dikkat çekici bir mecra değil. Sezonu 49 gol atarak tamamladılar. Hatta bir önceki sezonda da 33 golde kaldılar. Her iki sezonda da en etkileyici hücum oyuncusu eski bir Bodrumsporlu Cem Ekinci'ydi.

Barış Alper'in ilk 11'e girmesi de bir ayı buldu. İlk defa 11 oynadığı maçta da gol atıp, takımına maç kazandırdı. O maçtan sonra yerini sağlamlaştırdı ama devamında skor üretme konusunda biraz sıkıntı yaşadı. Şubat ayına kadar sadece iki gol ve bir asisti vardı. Fakat formayı kaptığı için takıma katkı vermeye ve maç tecrübesi edinmeye devam etti.

Şubat ayında 4-0 biten ve kendisinin iki gol attığı Altay maçından sonra, esas çıkışını yaptı. Bu süreçten sonrası zaten biliniyor. Ümit Milli Takım'a da girdi. O nedenle ben konuya biraz daha farklı yerden bakacağım. O da Barış Alper'in Galatasaray'daki rolü ve mevkisi hakkında olacak.

Keçiörengücü, topun arkasında durmayı başaran bir takım. Tüm oyuncular bu konuda dikkatliler. Taktiksel sadakat üst düzeyde. Bu takımın oyuncularını istisnasız bir şekilde ayıran en önemli özellik bu olabilir. Savunmada alanı korumayı çok iyi beceriyorlar. Diğer yandan topa sahip olmayı da seviyorlar. Genelde birinci bölgede oyunu kabul edip, kontralarla ve çok etkili hücum setleriyle pozisyona giriyorlar. Yani bu takımdan gelen bir oyuncunun savunma meziyeti cebe konulabilir.

Öte yandan Süper Lig ile 1.Lig arasında yüksek bir seviye farkı bulunuyor. Son dönemde alt liglerden yukarıya çıkan oyuncu sayısı azaldı. Hatta 2000'lerin başında Gökhan Gönül, Tuncay Şanlı, Burak Yılmaz gibi örneklerin yaptığı gibi İstanbul'a gelip hemen formayı kapan bir oyuncu da olmadı.

Barış Alper'in de Ankara Demirspor'dan Keçiörengücü'ne geçişinde önce kulübede kaldığını gördük. Bu seviye farkına alışması için miydi bilmiyorum ama Süper Lig'de de yine hemen formayı kapamayacaktır. Üstelik hücum oyuncusu olması İstanbul'daki beklentileri daha yukarıya çekecektir.

Galatasaray son dönemde bir Taylan Antalyalı örneği de yaşadı. Kariyerinin başından beri ön tarafta hücum meziyetleriyle dikkat çeken Taylan, Galatasaray'da formayı kapmak için uzun süre bekledi ve en sonunda savunma özelliklerini geliştirerek kendine yer açmak zorunda kaldı. Hatta bu sayede milli takıma yükseldi.

Bu durum aslında dünyada birçok takımda yaşanıyor. Mahalle maçlarında da böyledir ya... Siz kendi yaşıtlarınızla maç yaparken goller atarsınız, maç kazandırırsınız. Mahallenin abileri sizi görür ve "Gel bizimle de oyna" derler. Fakat o maça girdiğinizde sizi arkaya koyarlar. 

Profesyonel futbolda da zaman zaman böyle durumlar yaşanıyor. Zinchenko yıldızlar topluluğu Manchester City'de sol bek oynarken, yeteneğin daha kısıtlı olduğu Ukrayna'da oyun kurucu veya orta saha  saha olabiliyor. David Alaba Avusturya'da başka, Bayern'de başka rollerde oluyor.

Barış Alper'i Keçiörengücü'nde iyi bir sağ açık olarak izledik. Galatasaray'da da bu mevkide forma giyebilir. Fakat bunun için biraz zamana ihtiyacı olabilir. Kadro tam şekillenmedi ama orası çok daha 'ağır abi'lerle dolabilir. Yani tahminen işi biraz zor olacak.

Fakat ona başka bir rota çizilebilir. O da sağ bek! Omar'ın yakın zamanda dönüşü mümkün değil, Şener gitti, Yedlin istenen seviyeden uzak ve belki de kalmaz bile, Linnes de sorunlara çare olamıyor. Öte yandan Burak Elmas yönetiminin transferde hızlanması gerekiyor ve bu da öncelikle hücum ve orta saha için olacak gibi. Yani sezon başladığında sağ bekte boşluk olabilir. 

Barış Alper bu bölgeye evrilebilecek bir oyuncu. Fatih Terim o cesareti gösterebilecek bir hoca. Galatasaray'ın da böyle bir alternatife ihtiyacı olabilir. Herkes için keyifli bir meydan okuma gibi duruyor...


Hiç yorum yok: