Perşembe, Haziran 28

I'm Not There



Bod Dylan için film yapılacaksa böyle olmalıydı. Böyle bir film sadece Bob Dylan'a giderdi.

Üretme konusunda sıkıntı çekmediği gibi ürettiği şeylerin çağının, zamanın ötesinde olan bir adamdan bahsediyoruz. Ve bu adam hakkında yapılan yorumlarda genelde, "ya o ne biçim ses ya", veya "abi bu ne ya gıy gıy gıy" cümlelerine rastlanır. Basit ve yüzeysel bakan insanların ortak tepkileri.

Bu film de onun ürünü aslında. Biraz yorabilir. Bağ kurmak zorlanır. Hatta ciddi bir bilgi birikimi gerekebilir. Sonuçta Bob Dylan'ı sadece eserleriyle tanıyan biriyim ve filmde geçen olayların bir kısmını bilemiyorum. Hem 30 sene öncesi, hem okyanus ötesi.

Film o kadar acayip ki, Bob Dylan'ı oynayan 6 oyuncudan biri "en iyi kadın oyuncu" ödülünü alıyor. 

Onun dışında beklentileri karşılaması mümkün olmayabilir. Zor bir film, zor bir proje, zor bir karakter. Ama sırf şarkılar için bile 2 sata izlenebilir. Son zamanlar da o kadar çok kötü film izledim ki (Hasan'ın kutusundan) bu film standart üstü kaldı.

Filmin benim için yıldızları, at üstündeki Richard Gere ve siyah çocuk. 

"Kendi devrini yaşa" cümlesi de filmden kapacağımız ilk cümle olur.

Hiç yorum yok: