Biraz geç bir yazı olacak ama hiç olmamasından iyidir. Zaten yazıdan öte bir hatırlatma, bir saygı duruşu.
Bu yaz Türkiye'de düzenlenen Basketbol Şampiyonası'nda milli takım dördüncü olmuştu. Gayet iyi bir derece ama son dönemde kazandıkları ve alıştırdıkları başarılar nedeniyle biraz gölgede kalmış olabilir. Ev sahibi avantajıyla daha iyisi gelebilirdi, gelmedi, canları sağolsun.
Bu turnuvanın ülke basketbolu için de önemli bir özelliği var. Bir kuşağın, başarılı bir kuşağın, kendisinden sonra gelen gençlere örnek olan bir kuşağın artık yavaş yavaş sahneden çekildiği bir turnuva oldu.
Kadroda yer alan Nevriye Yılmaz, Şaziye İvegin, Tuğba Palazoğlu, Esmeral Tunçluer, ve kadroda yer almamasına rağmen son dönemde kadın basketboluna önemli katkıları olan Yasemin Horasan yavaş yavaş salonlardan kopacak. Baktığımız zaman Işıl, Birsel, Bahar nesli yetenek ve fundemental olarak onların biraz daha önünde duruyor fakat son 15 yıldaki yükselişte "ablaların" en azından mental olarak büyük payı var.
2000 yılında Ümitler Turnuvası'nda dördüncü olarak ilk defa büyük bir başarı kazanıp umutlandırmışlardı. O kadroda şimdi sunuculuk yapan Şükran Albayrak da vardı. Ondan sonra devamı geldi. Aralarında Euro Cup, hatta Euroleague kazananlar oldu. WNBA oynayan vardı. Olimpiyata gittiler. Belki bundan sonra bazıları yine ara ara milli formayı giyer, fakat sporculuk ömrüleri artık sona geliyor.
Yaptıkları katkı çok büyük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder