Salı, Şubat 21

Play It Again, Sam


Woody Allen'in ilk filmlerinden biri.  1972 yapımı. Daha önce 4-5 tanesini izlemiştim, son dönemde de iki tane daha izledim. Bu beyfendinin filmleri ile ilgili sıkıntılarım var. 

Yani kötü değil ama Seinfeld ile büyümüş biri olarak biraz vasat geliyor. Gülüp geçiyoruz ama devamında aklımızda bir şey kalmıyor. Her şeye rağmen bu film, daha çok hoşuma gitti. Ama yine de belli bir noktayı da geçemiyor. 

Allen sanki Hollywood'un Özcan Deniz'i gibi... Espri tabi, ama gerçeklik payı var. İkisinin de bütün filmleri birbirinin aynısı gibi. Bir öncekinin benzeri işte... 

Woody Allen hemen hepsinde entelektüel, çirkin, özgüvensiz, kadınlarla ilişkilerinde zorlanan biri. Ama her filmde de yanında güzel kadınlar oluyor. Diane Keaton ile çok fazla filmleri var. Bence Allen filmlerine en çok katkı veren, ortalamasını yükselten kadın o. Muhteşem bir gençlik hali. Kendisini çok beğenmesem de filmleri izlettirmeyi başarıyor.

Casablanca göndermeleri ve Bogart yardımı filme hava katan diğer unsurlar. Kesinlikle kötü film değil. Hatta ilk defa Allen filmi izleyecekseniz hoşunuza gidebilir. Çok güzel espriler var. İyi replikler var ama sinema replikler ibaret mi olmalı? Hakkını vermek lazım, mekandan faydalanmak konusunda da çok başarılı. Ama kurgu zayıf kalıyor. Aksiyon istemiyoruz ama bu kadar da 'hiçbir şey'e meraklı değilim. Seinfeld izlemiş olmanın sıkıntıları işte... Daha iyisine denk gelmiştik.

Sonuç olarak her Woddy Allen filmi izlediğimde de aynı tepkiyi veriyorum: "Bu mu abi Woody Allen dediğiniz

Hiç yorum yok: