Çarşamba, Mayıs 10

Siyasi Kavga



Emre Belözoğlu ve Başakşehirli futbolcuların Rize'de çıkardığı kavga çok konuşuldu. Puan farkı ikiye indiğine göre konuşulmaya da devam edecek. Olan biten, verilen cezalar, kulüplerin tavırları; bambaşka konular. Fakat bu olayın; en azından başlangıç noktasının şampiyonluk mücadelesinden, PFDK cezalarından, spor sayfalarından daha farklı bir boyutu var.

Emre, vukuatlı adam. Antipatik gelmesi çok normal. Ama çoğu olayın çıkış noktasına genelde haklı olan taraf. Fakat olaylara verdiği tepkiler ve tepkilerinin karşılığı olarak al(ma)dığı cezalar, gündemi daha çok işgal ediyor. Normaldir de. Sonuçta bir spor organizasyonunda (aslında hayatın her alanında) bireyler haklı olsalar bile cezayı kendileri kesmemeli ve öfkelerini kontrol edebilmeli. Bunu yapamıyorlarsa da herkesle eşit cezaları almalı. Buraya kadar sıkıntımız yok ama yine de, toplumda son yıllarda yaşanan kaynama da düşünülünce; yaşanan son olayın normalden daha farklı olduğunu hissediyoruz.

Eğer yanlışımız yoksa, anlatılanlara göre; olay tamamen Emre'nin iki genç kız hayranıyla fotoğraf çektirmesinden doğuyor. Rizeli bir orta yaşlı, bu durumdan kendine bir ahlak bekçiliği görevi çıkarıyor. Hem Emre'ye küfrediyor, hem de İstanbul-Rize ayrımı yaparak "Burası İstanbul'a benzemez. Burada böyle fotoğraf çekemezsin" tarzında bir cümle ile tespitini koyuyor ortaya. Bunu duyan Emre çıldırıyor. Ondan sonra iş bir anda orada çekim yapan muhabir ile Başakşehir takımı arasında yaşanan bir kavgaya dönüşüyor. Konunun o karmaşaya nasıl geldiğini anlamakta ben de zorlanıyorum ama böyle anlık kavgalarda ipin ucunun nereye gideceği de belli olmaz. Olayın ikinci yarısı 10 gündür spor kamuoyunda tartışılıyor ama nedense ilk kısım görmezden gelindi. Oysa asıl tehlikeli olan taraf da burasıydı.

Bir futbolcunun iki kız hayranıyla fotoğraf çektirmesi ülkenin bazı şehirlerinde sıkıntılıymış. Üstelik o şehirlerde; bu "ahlaksız" işi yapan şehirlere de kötü gözle bakılıyormuş.

Zaten buna şaşıracak değiliz. Fakat oluşan siyasi atmosfer sayesinde güç alanlar, bu hastalıklı düşüncelerini çok rahat bir şekilde; üstelik küfür de ederek dışa vurabiliyor artık. Daha da kötüsü, futbolcu buna tepki gösterdiğinde, işin o kısmı es geçiliyor ve günün ikinci kavgasından dolayı kimin kaç maç ceza alacağı daha çok konuşuluyor.

İnsan, bu dönemde ve böyle olaylarda Emre'nin yanında olmak ister. Artık cehalete ve yaşam tarzına müdahaleye karşı konulan her duruş destek bulmalı. Fakat biliyoruz ki, Emre başka saflarda ve bugün onun tavrını haklı bulsak yarın zararını Emre'den çok biz çekeriz. 

Emre, toplumsal gerginliğin bu kadar üst düzeyde olmasının sebebi olan, yaşam tarzlarının her şehirde kinle bakılmaya başlanmasına neden olan oluşumlara, spor dünyasından en büyük desteği verenlerden biri. 

Bu işler böyledir. Daha çok korunmak, daha çok kollanmak için bazı güçlere yakın olursun. Sana fayda da sağlar. Uzun yıllar bunun faydasını görürsün. Oysa zaten işinde yeteneklisindir. Sadece yeteneğin öne çıktığı bir dünyada seni yanına kimse yaklaşamaz. Böyle desteklere ihtiyacın da yoktur. Ama yine de kendini sağlam kazığa bağlamak istersin. Ve o güç; zamanla bir felakete neden olurken senin olan bitenden haberin yoktur. 

Sonra bir gün; şampiyonluğa giderken, o gücün esiri olmuş bir kentte sana gayet normal bir davranışın yüzünden küfür edilir. Çünkü o normal davranış, oralarda anormaldir. Sen öfkenin esiri olup olayı kendin çözmeye çalışırsın. Fakat artık kartopu çığ olmuştur bir kere.

Başakşehir, durduk yere şampiyonluk yarışında kriz yaşadı. Oyuncuların son üç yılda oluşturduğu pozitif hava, bir maç çıkışında kayboldu. Sırf bir densiz yüzünden. Sırf bir olay yüzünden. Sırf yaratılan bu toplumsal kaynama yüzünden. 

Olay öyle bir açmazda ki; Başakşehir takımı Rize'de yaşanan bu olay yüzünden A Spor muhabiri ile kavga ediyor. Her ayrıntısı ayrı bir yazı konusu. İnsan sokağa çıktığında rahat olduğunu hissetse çıkıp "Etme bulma dünyası" diyebilirdi ama biliyoruz ki bu alev sadece orayı değil, yeri geldiğinde bizi de saracak. Etmesek de hepimiz payımıza düşen bir şeyleri bulacağız. Herkes Emre kadar şanslı olmayabilir ve buradan ceza almadan çıkamayabilir.


Hiç yorum yok: