Pazar, Mayıs 14

Horns


Böyle filmlere üzülüyorum. Daha önce de defalarca yazmışımdır.

Horns filmini izlerken herhangi bir beklentim yoktu. Buna rağmen şahane başladı ve çok iyi gitti. İyi bir film yakaladığıma sevinirken, heyecanla sonunu beklemeye başlamıştım. Fantastik filmleri sevmememe rağmen bu film beni sarmıştı. Her şey çok güzel gidiyordu. Fakat birden, sona yaklaşırken film sapıttı. Gerçekten sapıttı. Türkiye'de yapılan dini temalar içerikli kötü korku filmlerine döndü. Her şey uçtu gitti.

Acayip canım sıkıldı. Böyle olmamalıydı. Sonradan öğrendim ki; film bir kitap uyarlamasıymış. Daha doğrusu Stephen King'in oğlu Joe Hill'in bir denemesi. Hikayeyi okuyanlar da filmden rahatsız. Birçok detayın değiştiğini belirttiler. Onları da sarmıyor, bizim gibi ilk defa filmle tanıyanları da sarmıyor. Kimse memnun değil galiba. Ama yine de seveni çıkabilir. En azından iki saatlik filmin 100 dakikası çok büyük keyif verebilir. Son 20 dakikayı izlemezseniz tadınız kaçmadan ekran başından kalkabilirsiniz. 

Hiç yorum yok: