Salı, Haziran 17

Galatasaray 85 - 77 Fenerbahçe



Geçen sene 15 Haziran'da şampiyon olmuştu Galatasaray. Seri 4-1 sona ermişti. Rakip Banvit güçlüydü ama çok rahat geçmiştik seriyi.

Bu sefer 16 Haziran'da kapatıyoruz salonu. Sadece kadın ve çocuk taraftarlar var. Faul düdüğünden sonra oyuncunun öylesine attığı atışa bile sevinenler var. Kadın sesi baya sıkıntılı. Hele tribünde baya sıkıntı. Sanki vuvuzela dinliyoruz. Şahsen ben ilk kez yaşadım bu deneyimi. Maç başlamadan başıma ağrılar girdi.

Oysa maça rahat başladık. Her zamanki gibi... Seride içeride her maça rahat başladık ama sonra zora girdi her maç. Yine de yapılması gereken yapıldı. 3 maç 3 galibiyet. Arroyo'nun önce asistleri ve ardından sayıları gelince Galatasarat farkı açtı. Serinin en belirleyici adamıydı.

İkinci periyod yine yakalandık. rakip Fenerbahçe gibi güçlü bir takım olsa da öyle bir duruma düşmek beni üzüyor. En azından korkutuyor. Fenerbahçe seri boyunca bize yakın oldu. En azından bizim kazandığımız maçlarda öyleydi. Kendisinin kazandığı iki maçta da yanına bile yaklaştırmadı.

Arroyo müyhiş oynadı Zaten biz de onu bekliyorduk.Serinin başlarında durgundu. Bu sefer sazı eline aldı. Önce asistlerle takımı oynattı, moral kazandı. Ardından çat çat çat vurdu. Büyük saygı...Büyük topçu. Maçın sonunda rakibin kendisine faul yapamaması (biraz da hakem çalmadı) onun yeteneğini gösteren en net işaret.

İşin tekniğinden, saha içi siteminden anlamıyorum. Fenerbahçe ve Obradovic, böyle maçlarda geri dönmeyi nası başarıyor bilmiyorum. Umarım 7. maçta erkenden öne geçeriz ve geri gelme imkanlarına izin vermeyiz.

 Perşembe akşamı oraya gideceğiz. Şampiyonluk maçı. Daha önce böyle bir seri olmamıştı. Bütün ülke yöneticilerin seviyesiz açıklamalarına ve barkovizyon gösterilerine odaklanmışken aslında sahada inanılmaz bir mücadele vardı. Gerçi iki tane üst düzey koçun da deplasmanda maç kazanamaması ayrı bir soru işareti. Yine de kıran kırana bir seri izledik.

Düşünüyorum da 10 sene önce kendi halimizde oynarken, şimdi iki takım da finalde karşılaşıyor. Daha önce defalaca yazdık, konuştuk. O bakımdan 2011 finali çok anlamlıydı. Fakat 4-2 yenildik. Son maça kalan bir Galtasaray - Fenerbahçe serisi çok ilginç oldu. Bu  final ezeli rekabet tarihine de geçti belki de lig tarihine damga vuracak.

Böyle bir öneme sahip bir şampiyonluğun son maçını nasıl bir atmosferde oynayacağız? İşimiz hiç kolay değil. Ama bu oyuncuların, iyi konstrane olduklarında neler yapabileceğini biliyorum. Bilmesem de güveniyorum. Yüzde 49 şampiyon oluruz sanki. Son maçta şampiyonluğu kaybetmek nasıl oluyor bilmiyorum. Alışkın değiliz. Karşı tarafın bu konuda tecrübesi daha fazla...

Ercek 37, Arroyo 35, Sinan 32 dakika oynamış. Fenerbahçe'de Emir 32 dakika sahada kalmış. Bjelica 19, Kleiza 20 dakika oynamış. Çok az süre almış onların kilit adamları. Perşembe günü daha dinç olacaklar.Taraftar baskısı da birleşecek. İşimiz zor... Ama bugün 60-58 gerideyken bir anda 71-62 yapan takıma (hatta buna izin veren rakibe) güvenebilirim.

Bitse de kurtulsak. Haziran 17 olmuş, yaz başlamış, Dünya Kupası başlamış biz hala ezeli rekabet batağına saplanıp kalmışız....


Hiç yorum yok: