Sanırım hayatımda izlediğim ilk yabancı film. Ve kesinlikle hayatım boyunca en çok izlediğim film. En uzun süre boyunca... Hayatımın her döneminde... Öyle ki, her yaşta, her dönemde bu filmden bir kıvılcım çaktım kendime. Valla istemeden oldu. Sırf o gazla Ege'de yaşadım. Her izlediğimde farklı bir yere takıldım.
Ve şimdi, 30'a çok az kala, hayatımın araya sıkışmış döneminde, bir kez daha izledim ve şu cümle çıktı karşıma:
Ve şimdi, 30'a çok az kala, hayatımın araya sıkışmış döneminde, bir kez daha izledim ve şu cümle çıktı karşıma:
"Öyle bir yaştaydık ki, bir aile kurmak ile kendini bu dünyada kaybetmek arasında karar verememiştik"
Gerçi, "bu dünyada kendini kaybetmek" diyerek neyin ifade edildiği hakkında kendi aramızda bazı tartışmalar yaşamadık değil. Negatif bir anlamı da olabilir pozitif de... Ama burada geçireceğimiz az zamanı özgürlük içinde yaşayabilmek için bu dünyada kaybolmak gerektiğini düşünüyorum.
Filmle paralelel olarak; olan biten her şeyin (İkinci Dünya Savaşı) dışında kalıp gözlerden uzak bir yerde (Meis) kaybolmuş bir şekilde, bu dünyada küçük bir nokta olmak ama dünyanın nimetlerinden özgürce faydalanabildiğin hayat... Bu kararı verebilmek için çok az vakit kaldı... Denemediğimiz şey değil, belki de yöntemi değiştirmek gerekiyordur.
Gerçi, "bu dünyada kendini kaybetmek" diyerek neyin ifade edildiği hakkında kendi aramızda bazı tartışmalar yaşamadık değil. Negatif bir anlamı da olabilir pozitif de... Ama burada geçireceğimiz az zamanı özgürlük içinde yaşayabilmek için bu dünyada kaybolmak gerektiğini düşünüyorum.
Filmle paralelel olarak; olan biten her şeyin (İkinci Dünya Savaşı) dışında kalıp gözlerden uzak bir yerde (Meis) kaybolmuş bir şekilde, bu dünyada küçük bir nokta olmak ama dünyanın nimetlerinden özgürce faydalanabildiğin hayat... Bu kararı verebilmek için çok az vakit kaldı... Denemediğimiz şey değil, belki de yöntemi değiştirmek gerekiyordur.
1 yorum:
48, joan manuel serrat-mediterraneo dinle. akdeniz'i, ege'yi daha iyi anlatan sarki yoktur.
Yorum Gönder