Pazar, Şubat 26

The Keeping Room



Bizim ülke için iç savaş senaryoları ve söylemleri çok arttı. Artık bir korku yaratmak için mi yoksa realist bakış mı bilemiyorum. Ama akla geldikçe insanın canı sıkılıyor.

İç savaş, yani insanın komşusuna silah doğrultabildiği savaş; orduların cephede birbirleriyle karşılaştığı savaşa tam olarak benzemiyor galiba. Bunu da şimdilik sadece izlediğimiz belgesellerden, filmlerden anlıyorum. Ülkenin (benim hayatta olmadığım) bir dönemindeki birkaç seneyi ve ülkenin en uzak köşesinde olanları saymazsak 100 yıla yaklaşan Cumhuriyet iyi dayandı. Umarım daha da dayanır. Ama son 200 yıl içinde, dünyada iç savaş yaşamamış ülke bulmak çok zor. İspanya, İtalya, ABD gibi Batı ülkelerinden, Suriye, Yunanistan gibi komşularımıza kadar...

Bu kadar giriş The Keeping Room için yeter. Çok iyi bir film değil. Aynı olaydan (ABD iç savaşı) yola çıkarak çekilmiş daha iyi filmler var. Fakat konu savaş çaresizliği olunca hiçbir film gözardı edilemez. Her şeye rağmen yine insanların çaresizliği ortada.

Bomboş bir kasaba ve o kasabada üç kadın. İnsanın evini bırakmak istememe dürtüsünü de çok iyi anlıyorum. Belki şu an bizim yaşadığımız da budur. Tehlike eskisi gibi net gözükmüyor. Sanallık artıkça gerçeklik de bulanıklaşıyor. Çağ değişiyor. Ve buna rağmen, eski dönemlerde tehlikeler daha net belliyken insanlar son ana kadar evini bırakıp kaçamıyor. Ve bazen bu bekleyiş nedeniyle çok geç oluyor... Ve bazen insan yanlışlıkla, kendisini kurtarmaya geleni bile öldürebiliyor. Çok büyük acılar.

İnşallah dünyanın başka ülkesindeki insanlar, seneler sonra bizim başımıza gelmişlerin filmini izlemek zorunda kalmaz.

3 yorum:

Mert Altıparmak dedi ki...

Müdür target striker blogunda sıklıkla film eleştirileri görmek güzel, ilgiyle takip ediyorum.
Bir sorum olacak, filmleri sıklıkla nereden izliyorsun? Site falansa link paylaşır mısın?

İyi haftalar.

kutay dedi ki...

Teşekkürler öncelikle.

Haftada en az 4-5 film izliyorum bu aralar. Bir yoğunluk olmazsa da böyle devam eder)) Ama belirli bir siteden izlemiyorum. Birçok arkadaşım getiriyor zaten filmleri, onlardan alıyorum. Evde bir torba izlenmemiş CD duruyor mesela))

Mert Altıparmak dedi ki...

Ne güzel arkadaşların var bizimkiler anca çaya çorbaya çağırıyor :)

Site arayıp, link kovalamak geçmişte kaldı diye netflix düşünüyorum, iyi içeriği olan bir link heyecanıyla sormuştum ama iyi içeriği olan arkadaş her zaman kraldır.

Selamlar