Perşembe, Temmuz 21

Van Kampı


Yeni sezon öncesi birçok takım kampa girdi. Çoğu takım Avrupa'da. Birkaç sene önce Bülent Uygun yönetimindeki Osmanlıspor, Avrupa’ya ders vermek için Avrupa’ya gitmemişti. Sonra bir de pandemi çıktı. O zaman da yurt dışı kampları sekteye uğramıştı. Şimdi maddi imkanı olan her takımın tercihi yeniden yurt dışı oluyor. Normal...

Oysa 1980’lerde durum böyle değildi. Ben o günleri yaşamadım ama bazı ilginç kamp tecrübeleri yaşamış takımlarımız. Ayrıntılarını en merak ettiğim ise Beşiktaş'ın 1985'te gerçekleştirdiği Van kampı…

Aslında bazı bilgilere sahibim Onları sıralayalım...

1982 yılında 15 sezonluk şampiyonluk hasretini sona erdiren Beşiktaş; ardından gelen üç sezonda istediğini elde edememişti. Önce beşincilik, ardından dördüncülük geldi. Ama en acısı 1984-85 sezonuydu; şampiyonluk Fenerbahçe’ye averajla kaybedilmişti.

Saha sonuçları istenildiği gibi değildi; aynı zamanda mali tablo da pek parlak gözükmüyordu. Genç oyunculardan kurulu kadronun başında Branko Stankovic vardı. Yeni sezonda yola onunla devam edilecekti. Fakat ezeli rakipler Fenerbahçe ve Galatasaray bomba transferlerle beraber Almanya’ya kampa giderken, Beşiktaş’ın rotası Doğu’ya dönmüş. Siyah-Beyazlılar, maddi yetersizliklerden dolayı sezon başı kampını Van’da yapmış.

Beşiktaş Temmuz ayının ortasında Ankara üzerinden Van’a hareket eder. Takımı İstanbul’dan başkan Süleyman Seba uğurlar. Yola çıkış sessizdir ama varış daha farklıdır. Daha Ankara’da, Van’ın belediye başkanı Mustafa Çohaz kafileyi karşılar ve ekibe Van’a kadar refakat eder. Tam Vizontele'lik bir sahne canlanıyor gözümün önünde...

Van halkı da kafileyi coşkuyla karşılar. Şehrin bütün sokakları pankartlarla süslenir. İlgiye en çok şaşıran ise teknik direktör Stankovic'tir. Tecrübeli teknik adam “Vanlıların gösterdiği ilgiyi hayatım boyunca unutmayacağım” derken, Van şehrini de Beşiktaş’ın kalesi olarak ilan eder.

Fakat her şey bu kadar hoş devam etmeyecekti. Sonuç olarak Beşiktaş Van’a tatile değil, yükleme yapmaya gitmişti. Stankovic’in zorlu idmanları Van’ın iklimi ile birleşince futbolcular oldukça zor anlar yaşar. 1700 metre yükseklikte olan Van, Boğaz kıyısından gelen genç sporcuları oldukça zorlamaya başlar. Hava sıcaklığı da 35 dereceye yaklaşınca; henüz ilk antrenmanda kaleci Zafer Öğer ve genç oyunculardan Tekin Aslıhan baygınlık geçirir. İlk günden yaşanan korkutucu durum, Stankovic’in planlarını da değiştirir. Sabah idmanları saat 07.00’ye alınırken, idman sayısı da ikiden üçe çıkartılır.

Sorunlar bununla da bitmez. Van’da saha bulunamaması teknik heyeti kızdırır ve Stankovic’in “Saha bulunmazsa geri dönerim” restini çekmesine neden olur. Başkan Seba da, İstanbul’dan teknik heyete destek verir. Bu ultimatomlar Van şehrini ikiye böler. Bir kesim Beşiktaş’ın tavrından rahatsız olurken, başkan Çohaz, Beşiktaş’ın taleplerine cevap vermek için uğraşır. Bu uğraşlar sorunların çözülmesini de sağlar ve kamp bir şekilde noktalanır.

Benim kampla ilgili bilgilerim bu kadar. Keşke Milliyet Arşiv açık olsa da biraz daha araştırsaydım. Fakat esas olarak dönemin tanıklarından o günleri dinlemeyi çok  isterdim. Büyük bir takım, Doğu'da şampiyonluğa hazırlanıyor. Yeterince ilginç ve renkli değil mi?

Tabi bölgede henüz güvenlik sorunun olmadığı yıllar. Bizim gibi 90'ları yaşayanlar için imkansız gibi gözüken bir olay. Oysa yine Yılmaz Erdoğan filmlerinde gördüğümüz gibi, bir zamanlar Doğu ve Güneydoğu; aslında ülkenin diğerinden çok farklı olsa da, çok uzak olsa da gidip görülebilen bir yermiş. Şehre televizyon, solcu kütüphaneci, Ankara'dan yakışıklı bir şehirli genç veya bir futbol takımı gelebiliyor.

Kampın detaylarına hakim değiliz ama sonucunu biliyoruz. 1985 yazında Van'da kamp yapan Beşiktaş, sezonun ilk beş maçında gol yemiyor (üçü 0-0), Mart ayına kadar yenilmiyor ve Mayıs ayında namağlup Galatasaray'ın önünde averajla şampiyon oluyor.

Kısacası Van, Beşiktaş'a uğurlu gelmiş.

Öte yandan 1984 seçimlerinde Refah Partisi'nden seçilen başkan Çohaz, daha sonra ANAP'a geçer ama 1989 seçimlerini yine Refah Partisi adayı kazanır. Çohaz ve ANAP'a Beşiktaş pek yaramamış.

2 yorum:

joeyknish dedi ki...

Milliyet arşiv açıldı tekrar patron.

kutay dedi ki...

eyvallah; haberim yoktu, yazıyı yazarken de girememiştim. sanırım tarayıcıda ayarlar yapmak gerekiyor ama hiç olmamasından iyidir.