Herkesin kabul ettiği ve dillendirdiği görüşü bir de biz belirtelim. Sörloth ayıp etti. Kulüpler ve oyuncular arasında anlaşmazlıklar olur. Hatta çoğu zaman oyuncular haklıdır da. Geleceklerine karar vermek onların en önemli özgürlüğü. Fakat tam sezon başlarken ülkesine gidip saklanmak, telefonları açmamak, haber vermemek ve maça çıkmamak tasvip etmeyeceğimiz bir hareket. Özellikle Sosyal Lig'de parayı kıyıp forvete Sörloth'u aldığımız haftada bunlar olmamalıydı... Gelişmelerden geç haberimiz oldu, kadroda değişiklik de yapamadık.
Yine de bir sene gibi kısa bir süre içinde taraflı tarafsız herkesin çok sevdiği ve saygı duyduğu bir futbolcudan böyle bir hareket beklemiyordum. Problem daha olgunca bir şekilde çözülebilirdi. Büyük ihtimalle Sörloth'un geleceği parlak olacak. Adını bundan sonra hem de üst seviyelerde sık sık duyacağız. Fakat adını her duyduğumuzda bir soru işareti kafamızda olacak.
Öte yandan ilginçtir; Süper Lig'de gol kralı olmak son dönemde pek yaramıyor. Sörloth'un ayrıldığını düşünürsek; Danimarkalı (2020), Gomis (2018) ve Mario Gomez (2016) bir senede kral olduktan sonra, bir anda ülkeden ayrıldılar. Hatta buna, geçen seneyi Belçika'da geçiren Diagne'yi (2019) de dahil edebiliriz. Aatıf (2014), Fernandao (2015) ve Vagner Love (2017) da Anadolu'da kral olduktan sonra İstanbul'a transfer oldular ama kariyerleri o transferlerin ardından pek bekledikleri gibi ilerlemedi. Gerçi Love'ın emekli maaşını bir istisna olarak kenarda tutabiliriz. 2012 ve 2013'te üst üste iki sezon kral olan Burak Yılmaz'dan bu yana krallığın ekmeğini doya doya yiyebilen futbolcu ve kulüp ikilisi çıkmadı. Taraflardan biri illa üzüldü. Cisse, Muriq, Eto'o gibi 'ikinciler' için günler daha güzel geçti...
Bakalım bu sene piyango kime vuracak?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder