Afişi ve okuduğumuz sinopsisi ile bizi ilk başta aldatan bir film.
Denk geldiğim sinopsis bir yol filmi hikayesinden bahsediyordu. Yol filmlerini seven biri olarak, konuyu okur okumaz izleme kararını verdim. Fakat bir yol filmi değilmiş.
Hatta tam tersi; baş karakterimiz Jillian bir gün boyunca, sabit duran bir dondurma arabasında satış yapmaya çalışır. Yine de çok büyük bir yanılgı içine düşmüyoruz. Zira otobüs hareket etmiyor ama senaryo, yol filmi dinamiklerine sahip çıkıyor.
Malum; yol filmlerinde karakter ilerler ve devamlı yolda yeni birileri ile tanışır. Yeni karakterler girer, çıkar, olaylar gelişir.
Burada da dondurma arabasının önüne devamlı yeni karakterler geliyor. Bazen Jillain'ın tanıdığı kişiler, bazen de hayatında hiç görmediği ve görmek istemediği kişiler...
Fakat yine de bu tatlı tatlı ilerleme bir sona bağlanmıyor. Aslında bir sonumuz var, senaryo havada kalmıyor ama yol filmlerinin en sonunda çıkan o "aydınlanma" hissi burada pek doğmuyor. Yine de 80 dakika için çıtırlık hoş bir film. Ayrıca tek mekanda geçen filmler listesine de girebilir, onları da seviyoruz. Hatta tek mekanda geçen bir yol filmi olarak türünün tek örneği de olabilir.
Öte yandan afişinde bizi aldatan bir başka detay var. Başrollerden biri Jesse Eisenberg'e yazımış. Kendisi çok beğendiğim ve proje tercihlerine çok güvendiğim bir oyuncu olduğundan filmi tercih etmem bir kez daha kolaylaşmıştı. Fakat kendisinin süresi çok azdı. Canı sağolsun.
Yine de hoş bir projeydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder