Pazartesi, Temmuz 2

Ulak



Boş-beleş ve basit işlerin adamı olan Çağan Irmak'ın en güzel işi sanırım bu. Fakat çok da güzel değildir. Türk sinemasında üretilen bütün işlerin ortalamasından daha yukarıda değildir. Ama izlenmeyi hak ediyor. Babam ve Oğlum, Issız Adam ve Mustafa Hakkında Herşey yaptıkları gişelere rağmen, benim nazarımda hiç bir zaman iyi film olamayacaklar. Ama Ulak'ı saygıyla anabilirim. Adam e azından farklı bir şey denemeye çalışmış.

Ki yine de Çağan Irmak faktörü yüzünden bu filmin çok daha iyi olması engellenmiş. Mesajın gözümüze sokulmak için çabalanması, oyuncuların inanılmaz kötü kullanımı, bazı sahnelerin okul müsameresi kılığına sokulması...

Bunlar olmasaydı daha iyi olurmuş. Bir de aklıma takılan, Çağan Irmak neden hep aynı oyuncularla çalışıyor, neden Ziya Doğan - Ayman ilişkisini, Hümeyra, Çetin Tekindor, Şerif Sezer de yaşatıyor?

Filmin yıldızları, çocuklar. Çocuk oyuncular. Belki de benim için filmi güzel yapan da odur. Normalde çocuk oyuncular, rol yapamazlar ve şirinlikleri ile halkın sevgisini kazandıkları için göze batmak bir yana hep iyi anılır. Bu filmdeki çocular böyle değil. Hepsi, iyi, güzel, başarılı. Belki hayatlarında ilk kez kullandıkları kelimeler var, belki daha önce oyunculuk yapmadılar ama altından kalkmışlar.

Kelime demişken, küfür işi de zorlama olmuş. Yüzyıllar öncesinin atmosferini yaşatırken, "siktir" falan duymak garip, Osmanlı'da siktir var mıydı acaba?

Bu arada yazıyı baştan okuyunca, uyuz, ukala sözlük yazarı gibi film değerlendirmesi yaptığımı fark ettim. Neden? Çünkü, izlediğim filmeri sözlükten okumayı severdim eskiden, bu alışkanlıktan vazgeçemedim. Sözlük öncesi filmlerde sıkıntı yok ama film son yıllarda vizyona girdiyse yavşaklığın ve boka batırmanın sınırı olmuyor, herkes tuttuğu yerden sallıyor. Ben de o jargonun etkisinde kaldım herhalde.


1 yorum:

Adsız dedi ki...

Osmanlida siktir vardi, hatta bosnali bir arkadasin `sikter` dedigine bile sahit olmustum.