Cumartesi, Temmuz 14

Festival




Aslında Mehmet Topal ve biraz da Umut Bulut hakkında bir şeyler yazacaktım ama Türkiye'de gündem değişiyor. Vicdan rahat değilken ve gündemi geriden takip etmenin yararı olmayacağından bunu öne almak gerekiyor. Belki soğukkanlı düşünerek yazmak daha doğru olacaktı ama olsun.

Acil bir yazı olacak, çünkü az sonra dışarı çıkmam gerekiyor. Arkadaşlarımla bira içeceğiz sahilde. Şu anda da yanımda bir şişe bira var. Hem yazıyorum hem içiyorum. Gerçi alkolü ve özellikle birayı sevmem. Bugün alkol yasaklansa sıkıntım olmaz. Hayatım değişmez. Zaten Lise 2'den üniversiteye mezun olana kadar, 17 yaşımdan 24'e kadar, yani hani en deli dolu yıllar denilen zamanda ağzıma içki sürmedim. Şimdi de tamamen toplum baskısıyla içiyorum. Yoksa, alkol almadığım için yobaz, gerici ve cahil olarak görülüyorum.

Lafı dolandırmadan bugunkü olaya gelelim. İçki yasağı. Festivalde içki satışı yasaklanmış. Her türlü yasağa olamasa da çoğu yasağa karşıyım. Bu da onlardan biri. İşin ilginç olan kısmı bu yasak, sadece bir kesimi memnun etmek için uygulanıyor. Yani, toplumun yararına olacak bir yasak değil.

Hiç bir geçerli sebep yok. Sinir bozan tarafı bu. Tamamen güç gösterisi. Kimin daha güçlü olduğunu hatırlatma çabası, kaygısı. Yoksa herkes biliyor ki orası Eyüp değil, orası sokak arası değil. Orası bir eğlence yeri ve bugün her eğlence yerinde, barlarda, clublarda içki satışı vardır.

Geçen sene yine One Love'ın olduğu günlerde Kadıköy'de büyük bir kavga yaşanmıştı. 2-3 Temmuz günlerini birbirine bağlayan gecede, sokakta içki içenlerle bir grup kavga etmişti, bıçaklananlar olmuştu.  Orada işin boku çıkıyordu. Sokakta rezalet diz boyuydu. Bir gün sonra Aziz Yıldırım'ın göz altına alınmasını bu olayı unutturmak için planlanan bir tezgah olduğunu öne sürenler oldu. Ama orada da en masum, en adablı  insanlara olan oldu. 

Aradan 1 sene geçti, bu sefer de festivalde bira içmek yasaklandı. Gerçi senelerdir stadyumlarda da alkol satışı yapılmıyor. Kimse de sesini çıkarmıyor. Ama sponsor Efes Pilsen olunca olay daha büyük yankı buldu. Bulsun da zaten. 

Yasaklara karşı bir şey demek lazım ve ben şu anda diyecek laf bulamadım. Çözüm de üretemedim. Festival ortamlarını da hiç sevmem oysa. Sırf bu alkol alan gençliğin özgürlüğü yanlış anlamasından dolayı binbir türlü sıkıntı yaşanır ve keyif alamam. Mesela en sevdiğim 5 gruptan biridir Pulp. Ama şu festıvale gitmek için herhangi bir isteğim yoktu. Ama olsun. İnsanları yasaklarla eğitemezsiniz. Yasaklarla kendinize benzetmeye çalışmak da zorbalıktır. 

İşin twitter boyutuna bakınca da, bütün hafta Eyüp'te bira festivaline hayır yazan arkadaşlarımızın da bunda payı var. Biraz eğlenmek ve gülmek istediler ama böyle bir sonuç ortaya çıktı. Yazık.

Yasakçı her zihniyete Gökmen'in Gazetesi

Böylece vicdanımı rahatlattım, boş bir yazı yazarak olaya sessiz kalmadım, artık sahile inip bira içebilirim.

Hiç yorum yok: