Perşembe, Kasım 6

A bout de souffle



Sinema tarihinin en kült filmlerinen birini izleyip buraya "Çok da keyif alamadım" yazarak şov yapacaktım ki, görüşlerim bir anda değişti. Ben filmin, IMDB'de ilk 100'e girdiğini (veya oralara yakın) sanıyordum. Bize bu kadar bahsedilen, neredeyse her filmde-şarkıda göndermesi bulunan, bir çağa ışık saçan bir filmin seviyesi oralar olmalıydı, Ben de oradan çıkıp ufak ufak filme sallayacaktım.

Ama film IMDB'de top 250'ye bile girememiş. Rezalet.O kadar da değil...

Haliyle filmle ilgili negatif düşüncelerim kayboldu. Mazlumun yanından olma psikolojisi herhalde, filme verdiğim not bir anda arttı. Gerçi bu film nasıl "mazlum" olarakak görülebilirse...

Filmle ilgili birçok şeyi zaten biliyorsunuzdur. Üstelik her yerde sadece sinemacıların değil, birçok sosyal bilimcinin analizleri bile mevcut. Ekstra bir şey demeyeceksek, konuşmaya da çok gerek yok!

Biraz gereksiz olarak şunu söyleyebilirim ama... A bout de souffle ve Breathless filmin Fransızca ve İngilizce isimleri. İkisi de güzel. Fakat Türkçe'ye çevrilmiş hali daha şahane; Serseri Aşıklar. Belki de filme en çok uyan isim. Kimin aklına geldi de Türkçe'ye böyle çevirdi acaba? Godard duysa kıskanırdı... Çoğu zaman, Türkçe'ye çevrilen film isimleri eleştirilir ama 50 küsür sene önce bu konuda baya başarılı olmuşuz.

İyi ki bu filmi 17-23 yaş arasında izlememişim. Yoksa o dönem çevremde Jean Seberg'i görmeye çalışırdım. Gerçekten bilinçaltını olumsuz etkileyecek bir güzellik.

Godard demiş ki; "Do you want to make a film? All you need is a girl and a gun" 

O da , sinema tarihi de buradan yürümüş...

Aradan 55 sene geçmiş, hala izlenebilir, defalarca izlenebilir...

Hiç yorum yok: