Dünya Kupası kura çekimin üzerinden iki hafta geçti. Gündemdeki yerini kaybetti. Ayrıca turnuvaya da daha aylar var. Fakat yine de önden bir grup aşaması içeriği iyi gider. Zaten futbolda saha dışına dair en sevdiğim olaylardan biri kura çekimi. Takımların kimlerle oynayacağının tamamen tesadüfi bir şekilde belirlenmesi bana biraz komik ve heyecanlı geliyor. En azından bütün sezonu kapsayan lig statüsünün yanında bir değişiklik.
Öyleyse başlayalım. Katar'daki Dünya Kupası hem mevsim nedeniyle hem de hazırlık sürecinde yaşananlar sebebiyle bize öncekiler kadar heyecan vermeyecek. Yine de skorları ve maçları takip edeceğiz. Zaten önceki paragrafta kura çekimini ne kadar övsek de bu turnuvadaki kura da bizi çok heyecanlandırmadı. Zira ilk iki kategori ile diğer iki kategori arasında derin bir fark vardı. Bu da bir turnuva geleneği olan ölüm grubunun ölmesine neden oldu! Ayrıca kurada çıkan takımların sırayla gruplara dağıtılması da heyecanı düşürdü. Takımı çek, sonra ona bir de grup bul! Bu sistem iki kat heyecan demekti ama yapılmadı. Yine de olan oldu ve 32 takım sekiz gruba dağıtıldı.
A Grubu:
Birinci kategoriden Katar'ın geleceği kura öncesinden kesinleştiği için tüm takımların gözü buradaydı. Belki de bu yüzden en zayıf grup oldu. Ayrıca bir turnuva geleneği de sona erdi. 2.Dünya Savaşı'ndan bu yana açılış maçını ya son şampiyon ya da ev sahibi ekip oynardı; bu turnuvada açılış Senegal - Hollanda karşılaşması olacak. Katarlılar kendilerini prime-time'a atmış. Senegal ise en son 2002'de açılış maçına çıkmış ve son şampiyon Fransa'yı 1-0 yenmişti.
Ekvador'a ise ev sahibi ile aynı grupta olmak 2006'da yaramış, Almanya'ya yenilse de grubu ikinci sırada bitirerek tarihinde ilk kez (ve tek) üst tura yükselmişti.
B Grubu
Bu grubun dördüncü ekibi halen belli değil. O nedenle bir tahmin de ona yapalım. Ukrayna, takımı zor toparlar. İskoçya-Galler eşleşmesinden de gaza gelmiş Gareth Bale faktörü öne çıkar.
Mantık Galler, duygular İskoçya diyor. Zira Euro 2020'deki İskoçya-İngiltere maçı çok iyiydi. Tekrarlanmasını isteriz. Grubun en önemli özelliği, turnuvaya 'derbi' havası katması olacak. Bahsettiğimiz eşleşme olursa tadından yenmez. Fakat zaten ABD-İran ve ABD - İngiltere maçları da cepte. Katar'da çok canlar yanar. Futbolu icat eden İngiltere'nin, futbola 'soccer' diyen ABD'yi oynadığı iki Dünya Kupası maçında da (1950 ve 2010) yenemediğini hatırlatalım.
Grubun favorisi: İngiltere grubu zorlanarak geçer. Fakat liderliği de bırakmaz. Yine de İran, ABD ve Galler-İskoçya galibi gibi takımların sert savunmalarını düşününce, yanına da Gareth Southgate'in savunmayı düşünen yapısını ekleyince işler zorlaşacak. Yine de kalite kazanır.
Grubun maçı: 1998'in rövanşı ABD - İran... Gönlümüz İran'dan yana... 1998'de İran'ın kalesini koruyan Ahmed Reza Abdelzadeh'in oğlu Amir de kaleci (şu anda İspanya 2.ligi ekiplerinden Ponferradina'da oynuyor) ve büyük ihtimalle bu maçta eldivenler onda olacak. 1998'deki maç, İran'ın Dünya Kupası'ndaki ilk galibiyetiydi. Onun üzerinde sadece 2018'de son dakika golüyle gelen Fas zaferini ekleyebildiler.
C Grubu
Katıldığı son altı Dünya Kupası'nda da grubu geçen ama her defasında sonraki turda takılan Meksika, yine bu senaryoya uygun bir kura çekti gibi. Arjantin'in arkasında ikinci olup, sonraki turda Fransa'ya yenilmek! Çok Meksika işi...
Polonya, dünyanın en iyi santrforlarından birine sahip olmasına rağmen turnuvalarda yokları oynuyor. Euro 2016 bir nebze yardımcı olmuştu ama onun da grup aşamasında izleyenlerin gözlerini kanatmışlardı. Suudi Arabistan'dan zaten bahsetmiyorum.
Grubun favorisi: Sadece grubun değil, turnuvanın da favorilerinden Arjantin. Fakat büyük takımlara kafa tutmadan önce, grupta kapanan takımları nasıl aşacağını göstermesi lazım. Yine de eleme grubu performansının iyi bir referans olduğunu kabul etmek lazım. Acaba Messi için o sene bu sene mi?
Grubun maçı: Kişisel Dünya Kupası tarihimde üçüncü kez bir Meksika - Arjantin maçı izleyeceğim. Onların tarihindeki de dördüncü Dünya Kupası maçı olacak. Meksika'nın başında bir Arjantinli ve eski Arjantin teknik direktörü Gerard Martino var. Messi eski hocasına karşı... Diğer iki takımın zevksiz yapılarını düşününce, benim için öne çıkan karşılaşma bu olacak. Fakat birçok kişinin Lewandovski-Messi kapışmasını ilk sıraya yazacağını tahmin ediyorum.
D Grubu
Grubun maçı: Fransa - Danimarka demek isterdim ama 2018'de 0-0 biten karşılaşmayı unutacak değiliz. Öte yandan, bu maç iki takımın Dünya Kupası tarihindeki dördüncü maçı olacak. Son dönemde sık karşılaşıyorlar; 1998, 2002, 2018 ve bu sene... Ayrıca önce Haziran ayında Uluslar Ligi aşamasında kozlarını paylaşacaklar. Yani sıkıldık bu ikiliden!
Fransa ile eski sömürgesi Tunus arasındaki maçın atmosferi yüksek olabilirdi ama o da son maç gününde oynanacak. Fransa garantilerse pek bir anlamı kalmaz. Bu arada Katarlılar, Tunus'a ve diğer Arap takımlarına destek verir mi onu da kestiremiyorum. Fransa - Peru diyelim burada. Horozlar, turnuvaya bu maçla başlayacak. Avustralya'dan daha zorlu olan Peru bir çelme takarsa işler değişebilir. Son üç Dünya Kupası'nda son şampiyonlar ilk maçlarını kaybetti. Geleneğin devam edip etmeyeceğini buradan anlarız.
E Grubu
Grubun maçı. Bu da tartışmasız zaten İspanya - Almanya maçı. Hatta belki de tüm grup maçlarının en çok öne çıkanı. Karşılaşmanın bir Pazar günü (27 Kasım) akşam seansına gelmesi de ayrı hoşluk kattı. Grup aşamasındaki en köklü rekabet de burada. İki takım daha önce dört kez karşılaştı. 2010'da İspanya kupaya giderken yarı finalde Almanya'yı Puyol'un golüyle 1-0 yenmişti. Almanya da 1982'de İspanya'yı Bernabeu'da mağlup etmişti. Luis Enrique ise, 1994'te futbolcuyken Almanya'ya rakip olmuştu, şimdi hocayken karşılarına çıkacak.
F Grubu
A Grubu ile beraber, grupta Dünya Kupası kazanmış takım bulundurmayan bir diğer grup. Ama en azından son finalist burada. Ayrıca bir önceki dünya 1 numarası da kendini kanıtlamak isteyecek. Belçika'nın altın jenerasyonu artık vedasını etmeye başladı. Hatta şu an elde kalanlar da çok formsuz. Yine de son bir deneme yapacaklar.
Hırvatistan'ın Dünya Kupası karnesi ise çok ilginç. Bir yarı final, bir final ve üç kez grupta elenme. Arası yok. Kanada'yı 1986'dan sona ilk kez buralarda göreceğiz. Gol atan oyuncu, Dünya Kupası'nda gol atan ilk isim olarak ülke tarihine geçecek. Milli takımın en golcüsü olan Larin bir adım önde gibi olsa da benim favorim Porto'da oynayan Stephen Eustaquio... Elemelerde gol atamadığı için buraya saklamış olabilir.
Grubun favorisi: Hırvatistan çok yaşlandı, sonraki senelere artık. Belçika liderliği alır ama eskisi gibi ışıltılı da değil. Çok ilerleyemez gibi duruyor.
Grubun maçı: Her şeye rağmen Hırvatistan - Belçika... Real Madridliler sever bu maçı; Courtois ve Modric karşılaşması...
G Grubu
D Grubu'nda olduğu gibi yine bir 2018 grubu karşımızda. Brezilya, İsviçre ve Sırbistan; 2018'de de aynı gruptaydılar. Yanlarına Kosta Rika'yı almışlardı, şimdi Kamerun geldi. Sırbistan, o zaman üçlünün zayıf halkasıydı. Şimdi eleme grubunda Portekiz'i alt etmenin öz güveni ile gelecekler. Fakat tüm kıtalardaki en iyi eleme performansı Brezilya'nındı. Kamerun da boş takım değil. Sanırım ilk turun en sert grubu burası. Ölüm grubu değil ama çetin ceviz grubu...
Grubun favorisi: Brezilya yaklaşık 10 yıldır kimlik çatışması içinde. Şu anda da öyle. Latin usülü mü Avrupa özentiliği mi? Fakat en azından gol yemiyor. Grubu çok rahat geçer. Sonrasında şampiyon da olabilir, ikinci turda da elenebilir.
Grubun maçı: Bir Brezilya maçı değil. Arnavut göçmenlerin çok sayıda olduğu İsviçre ile Sırbistan arasındaki mücadele, grup aşamasının en derbi tarzı mücadelesinden biri olacak. Üstelik grubun son günü oynanacak. Yani bir final maçına dönüşebilir. 2018'deki maçı Shaqiri'nin son dakika golüyle İsviçre 2-1 kazanmıştı.
H Grubu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder