Cumartesi, Mayıs 14

Je Pourrais Etre Votre Grand-mère

 


Geçtiğimiz haftalarda izlediğim birkaç kısa filmden bahsetmiş ve yazının bir bölümünde en beğendiğim filmi ayırdığımı, onu daha sonra ayrıca yazacağımı belirtmiştim.

İşte o film buydu: Je Pourrais Etre Votre Grand-mere

19 dakika sürüyor. İzlerken ne kadar yaratıcı ve kışkırtıcı bir kısa film fikri diye düşünürken; izlediğimizin yaşanmış bir hikayeden uyarlandığını öğrendim. Bu sayede yaratıcılık kavramından çıkarak ilham verici bir öyküye dönüştü...

Zengin bir muhitte oturan avukat Olivier, bir gün karşı kaldırımda evsiz bir kadın görür. Rumen kadın, kahramanımızın  büyükannesine benzer. Olivier bu bağ sayesinde ona yardım etme isteğini keşfeder. Kadın için bir pankart hazırlar. O pankart sayesinde kadın şehirde ilgi çekmeye, daha çok para toplamaya başlar. Zamanla Olivier, çoğu göçmen diğer evsizler için de pankartlar hazırlar. Tabi ki pankartlarda yazanlar ajitasyon barındıran dilenme talepleri yazmaz. Öyle olsa zaten filme dönüşmezdi bu hikaye.

"İdeallerimi tükettim", "Kendime yardım etmem için bana yardım et", "Maddi krizdeyim" gibi cümleler var. Tabi ki filme adını veren cümle de bunlardan biridir; "Büyükannen olabilirdim"

Yanından geçip gittiğimiz insanların da aslında sapasağlam gerçek bir hayatı olduğunu hatırlatan Olivier, çevresinde biraz küçümsenir ve sıkça eleştirilir. O ise mücadelesine devam eder. Daha sonra da işler tamamen tersine döner.

Filmde Olivier adını alan hikayenin sahibi Joel Catherin, senaryo yazımında da yönetmen Bernard Tanguy'a yardım etmiş. Yönetmenin özgeçmişi, kısa filmlerle doldu. Bu işi iyi kotaran biri ile olayın merkezinden gelen kişi, uyumlu bir birliktelik sergiliyorlar. Sanırım Oscar'a da aday olmuşlar.

20 dakika için daha iyisi olamazdı...

FRAGMANI

TAMAMI

Hiç yorum yok: