FIFA U-20 Dünya Kupası'nı yakından takip ediyorum. Tartışılan birinci konu seyircinin azlığı. Şaşılacak bir durum yok. Ama buradan yola çıkarak yapılan çıkarımların çoğuna üzüldüm. Daha doğrusu bazı arkadaşların futbol konusundaki ukalalığının açıkça ortaya çıkışı sinirlendirdi. Şöyle ki;
Mesela üst düzey bir turnuva oynansaydı; bir Dünya Kupası veya Avrupa Şampiyonası, eminim ki oynanan futbol yerden yere vurulurdu. Dünyanın en gösterişli ve en kaliteli futbolcularının oynadığı maçlar "Futbol ölmüş" diyerek anlatılır, modern futbolun perişanlığı üzerine yazılar yazılırdı, "Maradona, Best" diye devam edilirdi. 2012, 2010, 2006; hemen hemen hepsinde böyle oldu. Fakat aynı analizciler bu sefer U-20 Dünya Kupası için "Gerçek bir futbol şöleni ama Türk futbolseverler ilgi göstermiyor" diyor.
O iş öyle değil abi. Sahadaki genç futbolcular, çok yetenekli, potansiyelli olabilir, hatta ileride çok büyük takımlarda da oynayabilir ama şu anda bir-iki takım dışında geçekten zevksiz maçlara imza atıyorlar. Hatta bazen toptan çok birbirlerine tekme atıyorlar. Yaz günü, güzel havada gidip izlenecek, daha doğrusu kaçırılmaması gereken bir organizasyon değil.
Belki çok boş vaktim olsa gidip izlerdim ama onun dışında; sanmıyorum. Hele kendi yaşadığım şehir için konuşursam Arena'ya gidip 20 yaşın altındaki çocukların maçını izlemem. Kadıköy olsa giderdim, yarım saatte eve dönerdim.
Tamam siz FM'ci olabilirsiniz, hepinizin ruhuna scout'luk eklenmiş olabilir ama göz var izan var. Arena'ya gidip 19 yaşındaki Ganalı çocukları izleyeceğime Caddebostan sahilinde kendim oynarım. Akşam halı saha maçı yapan mı daha çok seviyordur futbolu yoksa 19 yaşındaki Iraklı çocuklara bakıp sayfalarca takım analizini yapan mı?
FIFA'nın oyuncu simsarları için düzenlediği bir turnuvayı geleceğin yıldızları diye pazarlanmasından bahsediyoruz. U-17 olsa anlarım. U-20, arada kalmış bir turnuva. Ne U-23 gibi bir level altı havası var, ne U-17 gibi , "çocukların futbolu" sempatikliği...
Bakın daha Gezi olayları ve futbolda şikeyi katmadım. İnsanların ne kadar soğuduğunu falan eklemedim, onlar ayrı konular. Hele TFF'nin kendi düzenlediği turnuvaya ilgisiz kalışınız, devletin Akdeniz Oyunları'na daha çok önem vermesi falan apayrı konular...
Bu arada ilginç bir istatistik verelim. 1977 yılında Tunus'taki ilk turnuvayı saymazsak, düzenlenen 17 tane U-20 Dünya Kupası'nda seyirci ortalaması 10.000'in altına iki kere düşmüş. Biri Arjantin, diğeri Hollanda. Futbol ekolü olan ülkeler. Malezya, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerin ilgisini saygıyla karşılamak lazım ama oradaki sporseverlerin de kıtalararası futbola açlıklarını da eklemek lazım.
Ben yine izliyorum turnuvayı televizyondan. O kadar da kötü değil. Güzel hikayeler çıkabilir. Keyifli maçlar olabilir, oluyor da. Ama U-20 için maça gitmek büyük bir erdem, gitmemek futbola ihanet değildir.
3 yorum:
abi o yazıları okuyup gitmediğim için kendimi kötü hissediyodum çok iyi geldi bu eyvallah
itiraf ediyorum , hiç bir maçını 90 dakika izlemedim , sadece Türkiye maçlarının gollerini youtube'tan izliyorum. Onlarında özetlerini ilerleterek izliyorum. İddia olarak bile oynamadım. O derece izlemedim.
Bu ilgisizlik sadece turnuvaya değil. Telegol ve türevi programlarına da 10 dakikadan fazla tahammül edemiyorum.
Hele kulüp televizyonları...
Hah başkan , kulup tv lerine de bir yazı ister..
Fb/bjk kıyamet kopuyor ..ALakasız maçların tekrarları , Alper Potuk klipleri..
Ve son..Galiba yaştan dolayı , benden küçük , şımarık , yıllık milyon dolar alan , cahil , sonradan görme adamları artık ilahlaştıramıyorum. Bu yüzden bu soğuma belki..
Yazı oldukça doğru tespitler içeriyor, elinize sağlık. İmla konusunda küçük bir uyarı; göz ve vizyon vardır anlamına gelen "göz var izan var" olacak...
Yorum Gönder