Son yıllarda izlediğim en rezil sosyal mesaj videosu. Buna; kamusal spotlar ve parti reklamları da dahil. Ünlülerin ve orta üst sınıfın üstten bakan söylemlerine çok alışmıştık ama bu kadar aleni bir şekilde 'sizin korkularınız ve kaygılarınız umurumuzda değil, paranızı harcayın yeter' demişlikleri pek olmamıştı. Daha gizli saklı, üstü kapalı savundukları bir bakış açıları vardı; gözümüzün içine sokmadıkça sıkıntı yoktu.
Eve kapılma diyorlar ama sokağa çık diyemiyorlar. Sokağın kendi içindeki, ekonomiye dayalı olan örgütlenmesi ve dayanışmasından bahsetmiyorlar. 'Mahallelerinizi, yaşam alanlarınızı koruyun' demiyorlar, 'Şehir merkezine gidin, en iyi yerlerde para harcayın' demek istiyorlar. Nedir o en iyi yerler? Hürriyet gazetesinin pazar eklerinde çıkan 'Şehrin en iyi x yapan' yerleri. Her gün giremeyeceğiniz, sizi kazıklamaya çalışan, bir çayı 5 liraya satan mekanlar. Bunlara gitmelisiniz, çünkü maddi sıkıntıları var. Sizin ruhsal sıkıntılarınız önemli değil. Abiler krizi yaşamış ya önlem alacaklar. Onlar için bu ülkede daha büyük sorun yok. Ülkeyi yöneten akıl da aynı telaş içinde olunca; ortaya böyle bir çalışma çıkmış. Keşke hiç çıkmasaymış.
Bunlar iflas edince "Bize sahip çıkılmadı'' diyecek mekanlar. Beraber yaşadıkları toplumun derdini düşünmezler ama kendi canları yanınca her türlü sosyal projeyi ortaya koyarlar.
Kısacası sizin ölmeniz, ölüm tehlikesi altında olmanız, korkmanız, toplumsal yaşamdan kopmanız pek önemli değildir. Öleceksiniz ölün ama yeter ki, güzel bir para harcadığınız bir günün sonunda ölün, ekonomiye can verin, ondan sonra da sıcak paranızı başkasına devredin, harcamaya o devam etsin.
Sonuç olarak siz bunlara takılmayın. Eve de kapılmayın. Sokakta olun. Uzaklara gitmenize gerek yok. Kendi sokağınızda olmanız yeterli. Banklarda oturun, caddelerde yürüyün. Bir de tasarruf yapmakta fayda var. Birikim önemli. Ama hayat da önemli ve yaşanmaya değer. Yaşamak için para harcamak şart değil. Para harcamaya dayalı aktivitelere değil, toplumsal dayanışmanın yaşanabileceği etkinliklerde yer alın. O zaman içinde yaşadığımız kişisel ve toplumsak buhrandan bir çıkış yakalayabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder