Cuma, Mayıs 6

Bire Karşı 17 Politikası


Bizim kulüp sadece Korsana Hayır diyor, geçiştiriyor. Fenerbahçe yönetimi Cumhuriyet'ten yola çıkıyor.

Ali Sami Yen'de tribünden bir adım atıp avluıya çıkınca korsan tezgah görüyorduk ama Kadıköy'de korsan ürün satan herhalde Vatana İhanet suçundan yargılanacak.

Aslında bütün olay budur. 1'e karşı 17'den, Türkiye'nin 4te 3'ü bizi sevmiyor'a, "bize kimse günahların takımı diyemez''den "Fenerbahçe düşmanları"na, Fenerbahçe'nin adı konamaz büyüklüğünden, cumhuriyet'e kadar herşey bununla ilintili.

Kapitalizm, milliyetçilikten beslenir biraz. Liderler, düşmanların varlığını, eğer düşman yoksa da düşmanların varolduğu yalanını severler. Wag the Dog güzel filmdir.

Aziz Yıldırım iyi bir liderdir. Son hafta şampiyonluk kaybeden bir başkan olsaydı kolay kolay kalamazdı Türkiye'de. 90'larda bu mümkün değildi, hele Fenerbahçe'de imkansıza yakındı. Bunu ilk yaşayan başkan, hem de 2 kere yaşayan başkan Aziz Yıldırım; ama hala görev onun. Çünkü düşmanlara karşı savaşacak liderlere ihtiyaç vardır. Halk (taraftar), liderin arkasında olduğunu tüketime dahil olarak gösterir.

Ezeli rakibimin yönetiminin yıllardır bu kadar planlı ve başarılı olmasını kıskanıyorum. Bu arada Ünal Aysal başkan seçilirse Ada'da çayların fiyatı indirme gidecekmiş(!). Muhteşem bir proje.

Hiç yorum yok: