Bundan daha iyisi düşünülemezdi. Berbat bir sezon başı. Daha ilk maça çıkmadan istifa eden bir teknik adam. Bir önceki sezon küme düşmekten son maçta kurtulma. Oysa bir anda liderlik koltuğuna oturdular. Hiç beklemiyorlardı. Sonra işler biraz bocalasa da tam ihtiyaç duydukları zamanda, tam ihtiyaç duydukları şeyi yaşadılar. Göztepe galibiyeti...
Nasıl oldu da bu takım buraya geldi. Sebebi ben bulamıyorum. Aklıma sadece Cihat Arslan geliyor. Futbol dünyasının en iyi adamlarından biri olabilir. En iyi teknik direktörü değil belki ama en iyi insanı, en sevilen teknik adamı. Kovulduğu takımdan ayrılırken onu uğurlayan kalabalık arasında, hiç forma şansı vermediği futbolcu da vardı. Daha da ötesi o futbolcu onu ağlayarak uğurluyordu. Böyle bir adam Cihat Arslan. Hiç bir somut başarısı yok. Belki de en büyük başarısı Karşıyaka'yı lider yapmak. Veya Karşıyaka'yı takım yapmak. Koca camianın üzerindeki ölü toprağını kaldırmak, umutsuzluğu yok etmek. Bunu en son 2009'da Reha Kapsal yapmıştı. O bile bu kadar kısa sürede sonuç alamamıştı.
Cihat Arslan diyor ki "Bu ligin en iyi takımı değiliz, süper değiliz, bu ligini tozunu atamayız. Ama iyi mücadele ediyoruz" Ayaklar yere basıyor.
Peki nereye kadar gider bu takım. Merakla bekliyoruz. Karşıyaka böyle hikayeleri sever. Karşıyaka'ya böyle sezonlar lazım. Uzaktan ilgiyle izledim, normalden fazla sevdiğim bir klüp. Konuşmak için çok erken ama mart-nisan gibi "O gece bu sene" türer mi acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder