Salı, Nisan 23

Düşündüğümüz Bu Değildi




Lig hala bitmedi. Bence şampiyonluk yarışı hala devam ediyor. Her şey olabilir. Mantıklı düşününce Galatasaray buradan şampiyonluğu vermez. Hele başında Fatih Terim gibi bir hoca varken. Grande buna izin vermez. Fenerbahçe'nin hocası da  dün havlu atmış gibi açıklamalar da bulundu. Belki o da son kozunu oynuyordur. Fakat biz akıllı düşünecek adamlar değiliz, biz taraftarız. Hangi takımı tutarsak tutalım, dünya üzerindeki en büyük hayal kırıklıklarını yaşayan biziz. Gerçekte biz olmasak bile buna inanırız. Ve aslında defalarca kanıtlanan bir şey var ki; futbolda her an her şey olabilir. O yüzden son düdüğü duymadan stadı terk etmeyenler henüz şampiyonluk kutlamasına başlamadı. Otobüse yetişecek olanlar inceden başladılar kutlamaya. 

Ama şu var; 7 puanlık fark, büyük bir fark ve olayın yüzde 70'i bitmiş demektir.

Eğer bundan sonra, geriye kalan haftalar 3 aşağı 5 yukarı böyle devam edecekse; yazıklar olsun bize, hepimize... Gerçekten yazıklar olsun. 

31 haftadır geriliyoruz. Özellikle Arena'da Galatasaray, Gençlerbirliği'ne yenildikten sonra geçen 5 hafta, geçen sezonun Süper Final'ini aratmadı. Rulet oynar gibi. Puan kaybı olur mu, o ne yapar, bu ne yapar. Sırayla herkes sahaya çıktı Bir de ligin gerginliği yetmezmiş gibi Avrupa'da kapıştık sayılır. Yok sol kanatta Di Maria, yok Benfica kartalları... Tam, "ulan ne olacaksa olsun, inceldiği yerden kopsun hazırız ulan" derken, bu sezonun Süper Final'ini beklerken Fenerbahçe, hiç ummadığı bir yerde, çoğu kimsenin tahmin etmediği bir maçta puan kaybetti. Ordu deplasmanını, Ersun Yanal'ın Eskişehirspor'unu geçen takım, Ankara'da takıldı. Lig bir anda bitti gibi oldu.

Bu mu yani? Haftalarca her iki takım taraftarının çektiği o stres o gerginlik, 30.haftada oynanan Gençlerbirliği maçıyla mı bitecekti? Daha maçların aynı saatte başlama uygulamasına bile geçilmemişti.

İçerideyken 4 sene hapis cezası kalan adama bir gün ansızın söylenen "artık serbestsin" cevabı gibi oldu bu. Yani? Ne yapacağız şimdi? Başımıza gelen güzel bir şey, bunun farkındayız ama açıkçası ben kendimi o 4 seneye (4 haftaya) hazırlamıştım. 

Bir de şimdi fark ediyorum, puan farkı gerçekten fazlaymış. Bizim gerginlik yaratmamıza neden olan; 4 puan fark devam ederken yaşanacak herhangi bir puan kaybı ve ardından gelecek Kadıköy deplasmanıydı. Daha önce de yazdım, 2002'den beri, ligi önde götürmenin ne demek olduğunu bilmiyorduk. Son 2 senede bunun şaşkınlığını yaşıyorum. Bir de o ara dönemde ezeli rakibimin iki kere son hafta şampiyonluk kaybettiğini görünce önde olmak en büyük tedirginlik kaynaklarımdan biri oldu.

Neyse ne işte, büyük avantaj yakaladık. Şu ligi sağ salim bitirelim, futbol taraftarlığını bitireceğim. Eleme usulü play-off'lu TBL daha cazip gibi geliyor. Üstelik basketbol biletleri daha ucuz.




Hiç yorum yok: