Salı, Eylül 5

Yoruldum




15 saniyelik, kısacık videolardan deli çıkarımlar yapılabilir mi? Yapılır tabi. Ben de yaptım. Ama en azından o anlarda, o görüntülerden huzurlu, ilham verici, motive edici şeyler arıyorum. Öyle olması gerekmez mi zaten? 15 saniyeyle dünyayı kurtarabilecek bir tespit çıkar mı? Peki insan gördüğü her görüntüden, her andan, her simgeden kendi ideolojisini, fikrini ve savaşını yüceltmeye çalışır mı? O da oluyor. Oysa ne kadar yorucudur...

Ümit Milli Takım oyuncuları, toplanmışlar. A Milli Takım oyuncuları Ukrayna'ya deplasmanda 2-0 yenildikten bir gün, yabancı sınırı tartışmaları iyice alevlendikten haftalar, ülkedeki siyasi rejimin çatışmayı arttırmasından yıllar sonra... Tam o toplanma esnasında Fransa'da yetişen gurbetçi oyuncu Umut Bozok'un 15 saniyelik piyano resitali çıkıyor...

Ve tabi hemen Twitter'a düşüyor. Zaten bir başka milli oyuncu Oğulcan Çağlayan kendi hesaplarından görüntüyü paylaşınca yayılmaması mümkün değildi. Güzel de görüntüydü. Herkesin hoşuna gider bu tip şeyler. Bir oyuncu piyano çalıyor, arkadaşları dinliyor. Yıllarca Quiz'i sırf bu tip şeylerden haberdar olmak için izledik zaten. 

Hemen yorumlar düşmeye başladı tabi. "İşte örnek futbolcu, sakın abilerine benzeme, böyle oyuncular yetiştirmemiz lazım...." Tabi ben biraz özet geçiyorum. Yazılan cümlelerin büyük bir kısmında Umut'un piyano çalmasından yol çıkılarak bir yerlere eleştiriler sunuluyor. Arda Turan da, Yıldırım Demirören de, Selçuk Şahin de, bazı gazeteciler de, eğitim sistemi de payını alıyor... Henüz Umut'u tek bir dakika sahada izlemeyenler "Böyle oyuncular sahada olmalı" demeye başlıyor.

Gerçekten inanılmaz. Çünkü izlerken ben bunları düşünmüyordum. Aklıma dahi gelmedi. Her olaydan, her videodan, her fotoğraftan bir yerlere mesaj yollayanlar, her golden sonra birilerine mesaj yollayan futbolculara nasıl olur da kızabiliyorlar?

Futbol takımlarında, ya da 20-25 tane gencin bir arada olduğu yerlerde ortaya çok acayip şeyler çıkar. Bunları görmek de benim hoşuma gider. Bir futbolcunun piyano çalabilmesi çok alıştığımız bir şey değil muhakkak. Büyük ihtimalle, bu yeteneğin ortaya çıkmasında Umut'un Fransa'da yetişmesi pay sahibidir. Sadece futbolculara da değil, her bir bireye, her bir gencine çok yönlü olma fırsatını sağlamak çok önemlidir. Bu özgürlüğü ve fırsatları yurt dışındakiler daha çok buluyor. Fakat sırf piyano çalabiliyor diye de Türkiye'deki kimseye mesaj vermiyordur.

Buradan ne yabancı sınırı çözülür, ne A Milli Takım'ın oyuncu kadrosu düzelir, ne de ülkedeki rejim bir ders alır. Umut'un da bu sayede daha fazla sempati kazanması normaldir ama daha iyi futbolcu olduğunu da göstermez.

İşin aslı ben bu videoyu ilk izlediğimde şunu gördüm: Fransa'da yetişen, yaşayan ve piyano çalabilen (bu arada piyano çalması nasıl ve nerede öğrendi bilmiyoruz, belki Türkiye'deki akrabaları da öğretmiş olabilir) bir genç, piyano gördü mü ilk olarak Mümin Sarıkaya'dan Ben Yoruldum Hayat'ı çalıyor. Bu müthiş derecede hoş ve komik bir şey. Gerçi enstrümana uygun bir şarkı seçimi; ama yine de ilginç, hatta komik. Yani 20'lerinin başındaki bir bir genç, 'yoruldum' diyor. Fransa'da yaşayan bir genç Mümin Sarıkaya dinliyor. Bunlar muazzam detaylar. Piyano işin ayrıntısı...

Umut'un 15 saniyesi üzerinden ülkeye dair sevmediği her şeye mesaj verenlere, birkaç gün önce "Çok iyi şarkı, dinleyin" deseydik büyük ihtimalle bizi tersleyeceklerdi. Şundan da çok eminim, melodileri ilk duyduklarında bunun Batı müziğinden çıkan klasik bir eser olduğunu falan düşünmüşlerdir ama oraya da sadece şeklen dahil oldukları için ses çıkaramamışlardır. Buna rağmen; eksiklerini anlamalarına rağmen de çok büyük çıkarımlar yapmaktan da geri adım atmamışlardır.

Bu aslında tamamen, Burak ve Emre Mor'un Euro 2016'daki Çek maçındaki golden sonra çekilen fotoğrafları üzerinden sosyolojik tez yazanların devamıdır. Emre Mor, hakkında yazılacak tez daha sona ermeden Borussia Dortmund'dan gönderildi, hakkında değişik iddialar çıktı ve geleceği hem karanlığa hem aydınlığa eşit uzaklıkta olarak bir ipte durmakta...Sırf taraf tutmak, kin gütmek, laf sokmak ve ders vermek için tez yazılıp piyano dinlenirse böyle durumlar yaşanıyor. Daha da bitmeyecek gibi duruyor.

Bu göz dağı vermelerden ben yoruldum gerçekten...

Hiç yorum yok: