Pazar, Eylül 10

The Road Within


100 dakika sona erdiğinde, ilk etapta ne düşüneceğimi bilemedim. Güzel bir film izlemiştim ama bir şeylerin de eksik kaldığını hissedebiliyordum. Gençler var, yol var, müzikler güzel; gayet hoş bir Cuma akşamı filmi gibi duruyordu ama daha fazlası da olabilirdi. Film fazla hızlı akıyordu, ben de çok hızlı geçişlerle filmden uzaklaşıyordum. Duygu eksikliği vardı, doğallık yetersizdi sanki. Bunlar da herhalde yönetmene yazılacaktı, zira oyuncular, özellikle de Dev Patel, başarılıydı.

Sonrasında bu filmin aslında orijinal bir yapım olmadığını, Almanya'dan Vincent will Meer adlı filmin Hollywood uyarlaması olduğunu öğrendim. Hata bendeydi belki ama sevindim. Sinemayı baştan yaratan ama sonrasında tüketerek yok eden Hollywood bu filme de el atmıştı. Film sona erdiğinde "Güzeldi ama tekrar izlenir mi emin değilim" derken, şimdi tekrar izlemek için bir nedenim oldu. Aynı konuyu bu sefer orijinal halinden izlemek istiyorum. O da hemen olacak tabi ama olsun.

Acaba ilk paragraftaki eksiklikler Almanya'da da var mıdır? O zaman çok üzülürüm işte...

Hiç yorum yok: