Cuma, Eylül 8

Imperium



Imperium, Türkiye’de Köstebek adıyla gösterime giren 248. film olabilir. Bu köstebeklerin hepsinin ortak bir özelliği var; bir topluluğun içine sızıyorlar. Böylece, her halükarda heyecan dozu yüksek bir film izlemenin garantisini alıyoruz. Sonuçta, köstebeğin yakalanıp yakalanmayacağını, fark edilip fark edilmeyeceğini görmek filmin sonuna gelmemizi sağlıyor.

Imperium da aynı avantajı taşıyor. Üstelik baş kahraman Nate’in (Daniel Radcliffe) fiziksel olarak bir köstebek gibi durmuyor olması bu heyecanı ikiye katlıyor. Amerikan faşistlerinin arasına sızan 1.65 boyundaki pısırık elemanın, dövmeli dazlaklardan çok büyük dayak yememesi bu açıdan ilginç. Ama aynı zamanda da senaryonun inandırıcılıktan yoksun kalmasına da neden oluyor. İyi başlayan film yavaş yavaş basitleşiyor ve sonuyla da tatmin etmiyor.


Filmin herhalde en vurucu anı açılışı. Sizi bir cümle karşılıyor: “Kelimeler, keşfedilmemiş yörelere köprüler kurar”. Güzel bir cümle. Okur okumaz, diyalog, iletişim, barış üzerine düşüncelere çok kısa sürede ilerliyorsunuz. Hatta az sonra izleyeceğiniz filmin konusuna az çok hakimseniz, yani faşist grupların toplumda yarattıkları tahribat ve şiddet üzerine bir şeyler göreceğinize eminseniz, aklınızdan hemen “Filmi yapanlar, mesajı şimdiden vermiş” fikri geçiyor. İki – üç saniye sonrasında ise sözün sahibinin ismi çıkıyor; yani Adolf Hitler.

Bu bağlamda iddialı bir film izleyeceğini düşünenler yanılıyor. Fena da değil gerçi ama o kısmını tamamen aksiyonundan ve heyecanından alıyor. Gerisi tekdüze ve hatta sığ...

Hiç yorum yok: