Cuma, Ağustos 6

Ayrılık Zamanı


Lionel Messi, geçen yaz kulübe faks çekip ayrılmak istediğini belirttiğinde Bodrum'daydım. Bir sene sonra yine Bodrum'da olduğum günlerde Messi, bir kez daha dünya futbolunun gündemine oturdu.

Benim bulunduğum yerin konuyla alakası yok ama ister istemez hafıza, mekandan etkilenerek hızlıca tazeleniyor. Geçen sene o olaylar yaşanırken kendi kendime ve yakın çevreme "Hiçbir şey olmaz, yine kalır Barcelona'da" demiştim. 

Bu sefer her şey resmileşmek üzere. Messi, büyük ihtimalle Barcelona'ya veda edecek. Ve durumu değiştirmek adına görünürde somut bir çıkış yolu yok.

Aslında her güzel şeyin sonu olduğu gibi Messi ve Barcelona birlikteliği de bir gün sona erecekti. Geçen sene de olabilirdi, önümüzdeki sene de... Bu seneye denk geldi. Fakat geçen yaz yaşananlar akla, mantığa, hayatın doğal akışına daha uygundu. Oysa Barcelona'nın Messi'nin maaşını ödeyemeyecek duruma gelmesinden dolayı, sadece en büyük yıldızını değil belki de tarihinin en büyük kültür hazinesini elden çıkarması inanılır gibi değil.

Tabi bu süreç bir anda olmadı. Hatta her şey yıllar önceki Neymar transferiyle başladı. PSG'ye Brezilyalı oyuncusunu kaptıran Barcelona, elde ettiği bonservis geliriyle har vurup harman savurdu. Griezmann (bence mantıklı transferdi), Dembele, Coutinho gibi oyunculara paraları saçtılar. Paralar saçıldı ama gelirler beklendiği gibi olmadı. Başarılar gelmedi. Üstüne bir de pandemi patladı. Gelirler iyice düştü. La Liga'nın belirlediği limitler aşılma noktasına geldi. Kulüp Messi'ye para ödeyemeyecek duruma ulaştı.

Aslında Barcelona'daki kötü gidişin faturası bir önceki yönetime kesilmişti. Zaten sorumluluk onlarındı. Maddi sorunların yanı sıra yaşanan bir türü problemin ardından yönetim değişti. Yeni başkan; eski başkan Joan Laporta oldu. Laporta'nın Mart ayındaki kongrede ezici bir oy çoğunluğuyla seçilme nedeni, tamamen Lionel Messi ile olan yakın ilişkileriydi. Burak Elmas'ın Fatih Terim kozu gibi, Laporta'nın da Messi kozu vardı. Messi'ye yakınlığıyla kongre üyelerini ikna edebilirdi. Etti de... Peki birkaç ay önce kulübe faks çekerek ayrılmak isteyen Messi'yi nasıl ikna edecekti?

Laporta, hem kameralar önünde hem de büyük ihtimalle Messi ile görüşmelerinde rekabetçi bir takım kuracağının sözünü verdi. Messi'nin istediği de para puldan ziyade buydu. Hatta teknik direktör Ronald Koeman da bu uğurda çalışmalarına başlamıştı. 2021 başından itibaren Barcelona, çok daha umut verici bir takım haline dönüştü. Başta Pedri olmak üzere genç oyuncular takıma adapte oldu, Griezmann biraz daha rolünü buldu, takım sahada sonuç aldı ve en önemlisi Messi'nin yüzü gülmeye başladı.

Yaz başlayınca Laporta da mesaiye girişti. Agüero, Wijnaldum, Depay gibi transferler Messi'nin özlediği rekabetçi takımın ilk adımlarıydı. Diğer yandan Messi de Copa America kazanınca, üzerinden büyük bir yük kalktı. Kış ve ilkbahar gibi yaz da çok verimli geçiyordu.

Fakat maddi sorunlar aşılamadı. 30 Haziran'dan beri boşta olan Messi'yi kadroya yazdırabilecek bir ekonomik boşluk yaratılamadı. Hatta yeni transferlere bile lisans çıkarılamadı. Barcelona'nın mevcut uyması gereken limitin yüzde 95'lik kısmını kadroda yer alan oyuncuların maaşları oluşturuyor. Yani Messi'yi dahil edebilmek için  kadroyu muhakkak boşaltmak gerekiyor.

Barcelona'nın önünde az da olsa bir süre var. Messi herhangi bir takımla anlaşana kadar Barcelona ihtimali her zaman masanın köşesinde, yer düşmek üzere olsa da, durmaya devam edecek. Hatta İspanya'da bu ihtimale inananların sayısı, yapılan resmi ayrılık açıklamasına rağmen halen çok fazla. İki tarafın da istekli olduğu aşikâr. Fakat matematik izin vermiyor. Boşa alsan dolmuyor, doluya koysan almıyor!

Messi giderse en büyük sıkıntıyı da Griezmann, Dembele, Coutinho üçlüsü çekecek. Sorumsuz göç politikaları nedeniyle mültecileri "İşlerini ellerinden alan yabancılar" olarak gören ve tüm öfkeyi mülteciler üzerine yükleyenler gibi, Barcelona taraftarı da Messi'nin kaybedilmesinin nedenini en çok bu üçlüde arayacak. Hatta Cuma sabahı yapılan idmana gelen Griezmann'a tesis önüne büyük tepki olmuş. Maç günleri stadyumda neler olacak göreceğiz...

Peki Messi nereye gider? Ben son güne kadar Barcelona ihtimalini masada tutuyorum. La Liga'dan başka takım olmaz. Grealish için rekor kıran Manchester City biraz bekleseydi, bir numaralı aday olabilirdi. Fakat o ihtimali kaçırdı. PSG bu tip transferler için her zaman akbaba gibi hazırda bekler ve en büyük aday konumunda. Üstelik PSG bu transfer için boşluk yaratmak zorunda kalırsa kazanan Real Madrid olur. PSG bir ihtimal Messi için Mbappe'ye yol verebilir. Bu noktada Madrid hem bir yıldız kazanır, hem de rakibinin de en büyük efsanesini uğurlamasını izler.

Messi'nin kıta dışında (ABD veya Arjantin) oynaması ise henüz erken ve düşük ihtimal. Barcelona'da kalması bile daha gerçekçi duruyor.

Şu ana kadar yaşanan süreçte en çok üzüldüğüm ise Agüero oldu. Sen kankan Messi ile aynı takımda oynamak için City'den ayrıl, Barcelona'ya gel ama adam başka takıma gitmek zorunda kalsın.

Eğer PSG transferi gerçekleşirse bir de Neymar tarafı var. Barcelona'da ikinci adam olmak yerine PSG'de kral olmaya git, sonra yanına Messi gelsin. Gerçi Neymar ile Messi'nin arası fena değil ve beraber kupa kazanma ihtimalleri de çok yüksek. Yine de ilginç bir hikaye olur.

Bu arada Barcelona'nın 10 numaralı forması da artık emekli olur herhalde...

Hiç yorum yok: