Önce filmin hikayesinden başlayalım. Çevresinde çok sevilen; derslerinde, yaptığı sporda ve özel hayatında başarılı olan Michael; bir anda amansız bir hastalığa yakalanır. Hayatı alt üst olur. Fakat pes etmez ve hemen mücadele etmeye başlar. Bu mücadelesi gerçekten takdire şayandır. Bizi filmde tutan yegane şey de budur.
Gerçek bir hikaye... Böyle hikayeleri okumak ve izlemek insanlara güç ve ilham verebilir. Diğer yandan yapımları eleştirmek de vicdan azabı yaşatabilir.
Fakat ne yazık ki sinema açısından hiç hoşumuza gitmeyen bir filmdi. Oyuncular çok başarısız. Duygu yüklü bir hikaye ajitasyona dönmüş. Dini ögeler çok fazla kullanılmış. Herhalde filmde en çok kullanılan kelime "God" olmuştur. Hatta filmin adı ilk olarak "Undying Faith" olarak belirlenmiş, sonra vazgeçilmiş.
Ayrıca fazla didaktik bir anlatım var. İyiler çok iyi, kötü karakterler adeta canavar gibi temsil edilmiş. Özellikle ikinci yarısında da tempo düşüyor ve gözler kapanmaya başlıyor.
Diğer yandan IMDB puanı 6.4'e kadar yükselmiş. Büyük ihtimalle protestanlığın çok göz önünde olması dindar ABD'lileri mest etmiş. Zira çok daha iyi filmleri, çok daha düşük puanlarla görmüştük. Ya da en başta dediğimiz gibi, hikayenin kendisi ve gerçek oluşu insanları kötü puan vermekten uzaklaştırmıştır.
Filmin en ayırt edici tarafı beklenen sonun gerçekleşmemiş olmasıydı. Ayrıntı vermek istemiyorum ama bir yandan da bu filmi nereden bulup izleyeceksiniz. Hadi buldunuz, sonra da bu yazıya denk geldiniz; zaten izlemekten de vazgeçersiniz. Gerçi en son MUBI'de görmüştüm. Tercih sizin ama kesinlikle tavsiye edilmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder