Yakın dostlarıma bu fikri açtığımda "Twitter'a yaz RT edelim" dediler. Pek içime sinmedi oraya yazmak. Biz yine blog'umuza dökelim o zaman. Uzun bir süredir aklımdaydı, dışa vurunca iyi tepkiler geldi. O zaman buraya da not düşelim.
Gençlerin neden Muharrem İnce'de toplandığını ayrıntılı bir şekilde yazacağız. Yine de önden şu yazıya bakılabilir. Biz şimdilik analize değil, olana ve olması gerekene eğileceğiz.
İnce'nin, 2023 seçimlerinde çok fazla oy alacağını sanmıyoruz. Fakat yüzde 3-5'lik oyun bile seçimin kaderi etkilediği muhakkak. Yani yüzde 3'lük bir adaya yatırım yapmak pek mantıklı durmayabilir ama bu seçim için her puanın şampiyonluk için önemi büyük. Bu anlamda Swing Vote adlı filmi de tavsiye edebiliriz. Tam olarak adaylar arası bir pazarlığı anlatmıyor ama ufacık bir oyun önemi için şekilden şekle girmeyi çok iyi tasvir ediyor.
Üstelik İnce'nin kendisi altında toplanan genç seçmeni yönlendirebileceğini de sanmıyoruz. O seçmen kitlesi sadece bir alternatif arıyordu ve tek alternatif İnce'ydi. O konuya daha sonraki yazılarda eğileceğiz.
Yine de her olgunun kritik olduğu bir seçimde Muharrem İnce'yi Millet İttifakı saflarına çekmek önemli. Peki katılabilir mi?
Tabi ki Vekil İnce de başkan olamayacağının farkındadır. Yani umarım farkındadır. Fakat o da işi buraya kadar taşımışken, Davutoğlu ve Uysal gibi liderlerin bile kazançlı olduğu oyundan eli boş dönmek istemez. Onun da belli başlı istekleri olması muhtemel.
Gençleri yönlendiremese de alanı sadece iki başkan adayına bırakması bile önemli. Her üç kişi birer adaya oy verirse oylar 33 olur. Her üç kişiden ikisi sandığa gider, biri evde kalırsa 50-50 olur. Aradan çekebildiğin olunca da kâr sana yazar.
Yani onu bu alevli sahnenin bir tarafı olarak bırakmaktansa Millet İttifakı'na çekmek daha faydalı. Bunun için de en sağlıklı yol ona Milli Eğitm Bakanlığı'nı vermek.
İnce'den en uzan duranların bile (mesela benim) içine siner bu. Vekil İnce'yi de Bakan İnce'ye taşır. Onu da mutlu eder.
Kendisi zaten fizik öğretmeni. Gençleri arkasında topladı. Bunu yaparken de sık sık bilim vurgusunu kullanması hoşlarına gitti. Bilime, ilime uzak değil. Berbat bir hale gelmiş tedrisatı onarabileceğine inancımız sonsuz. Ayrıca en büyük derdi tarikatlar olmuş biri için, orası güzel bir savaş alanı. Gündemdeki siyasi aktörlerin hepsinden daha iyi yapar bu işi. Kimsenin gözü arkada kalmaz.
Tabi bu sistemde Milli Eğitim Bakanı ne kadar alan bulabilir o ayrı konu. Fakat bizce seçimi tatsız bir şekilde sonlandırabilecek bir potansiyele sahip oluşumu, doğru safa çekmek için en iyi yöntem bu.
Kısacası; "Gel bakalım Muharrem bakanım"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder