Cumartesi, Ağustos 11

Kırılma Maçları #6



Puan tablosuna yanısyan en net kırılma maçı. Lider Fenerbahçe, Arena'ya geldi. Maçı kazanan Galatasaray, bu maçtan sonra bir daha liderliği vermedi. Maçı kaybeden Fenerbahçe, Süper Final'de puanlar ikiye bölünse bile ön tarafa geçemedi. Son yıllarda liderlikten uzak kalan Galatasaray, 1.5 sene aradan sonra koltuğu devraldı. Şampiyonluğa giden yolun en keskin virajı.

Saha içine yansıyan en net kırılma maçı. Galatasaray'ın sistemi ilk kez oturdu. O gün sürpriz bir şekilde kadroya giren Emre Çolak, takımın değişilmezlerinden oldu. Eboue'nın sağ bekte rakipsiz olduğu görüldü. Elmander'in ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Hoca'nın ne kadar hırslı, istekli ve sağlam duruşlu olduğu bir kez daha kanıtlandı. Takımın kazanma alışkanlığı perçinleşti, üstelik bir derbi galibiyetiyle bu rakibe de hissetirildi.

Derbi tarihinde de bir kırılma maçı olabilir. İlk defa Galatasaray çok iyi başladığı bir maçı kötü bitirmedi. Rakibi üzerinde hakimiyet kurdu, baskı kurdu, yarı sahada kamp kurdu. Çok gol kaçırınca  "yine mi" fısıltıları başladı ama öyle olmadı. Çok farklıydı, klasik derbi şansı yoktu diğer tarafta. Stoch'un topu direkten dönünce bazı şeylerin değiştiği çok net görüldü.

Arena için de bir kırılma maçı. Yeni bir stad. Kimse alışamamış. Yeri belli değil Koltuklar yabancı, insanlar fazla., tuvaletler temiz. Bizden değil. Yolu farklı, etrafı farklı. Böyle bir yapıyla bağ kurmak için bir şeyler kazanmak gerekiyor. Güzel hatırlar yaratmak lazım. Stadın açılış günü bile kötü anılarla doluyken, devamında yaşananlar durumu daha da zorlaştırmıştı. Bu maç, bu hissizliği de kırdı. Bir derbi galibiyeti her şeyi değiştirir. Golü atan daha çok sevilirse, maçın spikeri uğuru olarak adlandırılırsa, ilk derbi galibiyetini yaşayan stadyum da göze daha hoş gelmeye başlayabilir.

Hiç yorum yok: