1 Ağustos 2012 tarihini bi yere not edelim. Bu tarih şayet çok sevdiğim Aykut Kocaman, geçen seneden beri bir türlü göremediği ya da görüp de değiştiremediği durumlar devam ederse Fenerbahçe'de çok kısa süre içerisinde dolacak vadesinin başlangıç tarihidir. Vaslui maçı kral çıplak dedirtti, en azından bana.
***
Geçen seneden hatırlatmak istediğim bir kaç maç var, deplasmanda 0-0 biten Gençlerbirliği maçı, yenildiğimiz Karabük, Eskişehir, İBB, Samsun maçları, Kadıköy'de gol gecikince sıkışan maçlar, deplasmandaki Kayseri maçı falan... Aynı kabızlık, hücum hattındaki aynı stabil vaziyet, Alex'e rağmen üretememe, Fenerbahçe gerçekten izleyene ızdırap veriyor. Erken biliyorum ama erkenden havaya girmeden beklentiyi düşük tutmamız gereken bir takım var sahada.
***
Top 35 dakika bizde kalmalı diyen hocama sormak lazım, top hangi bölgede bizde, rakibi rahatsız edebiliyor muyuz, pozisyona girebiliyor muyuz? Hiçbiri yok. MTK, Newcastle, Dinamo Tiflis, Vaslui... 4 maçta, maç başına 2'den 8 pozisyona girdik mi? Hayır. Barcelona sisteminden isimleri bizdeki kadroyla eşleştirip kafasında şu Xavi olsun, şu Pedro diye rol veriyormuş hoca. Hocam bırak bu muhabbetleri, Türkiye'de şampiyon olmak için Barcelona sistemine gerek yok. Avrupa kupaları diyorsan ona da eyvallah ama daha tam da test edemedik Avrupa'da neler yapabileceğimizi... Türkiye'de ise 34 maçın 33'üne favori çıkar Fenerbahçe. Sanırım buna kimsenin itirazı olmaz. Seyrantepe hariç favori çıkmayacağı stad yok bu takımın, ama gel gelelim maçlar 0-0 başlıyor.
***
Şunu söylemek istiyorum (Alaattin Metin style), rakibi rahatsız etmeyen bu futbolla, ligde skor 0-0 iken, Bekir ve Egemen arasında top gidip gelirken bundan hiçbir rakip, hele hele evine gelen Vaslui rahatsızlık duymaz. Evet top sende kalır, bu istatistikle avunursun sen de. Hepsi bu. Beklerin çıkmıyor, çıktığı zaman yaptıkları orta maksimum 3. Geriye dön, paralele ver. M.Topal oyun kuracak, kanatlar dahil herkes stabil ve markaj altında bekliyor. Duruma ve dizilişe itiraz eden sadece Kuyt var. Stoch ayakta duramıyor, Alex orta sahaya kadar gelip top alınca verimliliği kalmıyor, Semih ise güçsüz olduğu her maçta olduğu gibi rakiple, hakemle uğraşıyor. Eziyet resmen.
***
Deplasmandaki maçta Fenerbahçe'nin Vaslui'yi elemesi bence mucize. Çünkü orada gole ihtiyacımız var. Yemeden atmamız çok zor, ilk golü biz atarsak Egemen'le falan iyi kapanır yemeyiz belki. Tek ümidim bu. Rakip Vaslui, ertesi gece Krasic'i 7 milyon euroya şak diye getiren kulübün çapı bu olmamalı ama maalesef şu anda bu noktadayız.
***
Aykut Kocaman bu üretim problemini düzeltemezse şayet, 1 Ağustos tarihinden itibaren 5 ay süre veriyorum Fenerbahçe'deki teknik direktörlük ömrüne. Yılbaşını göremez diye de ekliyorum. Tabi Avrupa kupalarından elenecek takım lige konsantre olur mu bilemem. Ama puan farkı 2010-2011 benzeri olur ligin ilk yarısında, ondan eminim. Aykut hoca giderse tabi inanılmaz üzülürüm ama bu vadeyi kendisi başlattı.
***
Umarım öyle bir göt olurum ki, bak mal gibi daha ligin başında böyle yazmışız ne kadar gerizekalıymışım derim. İnşallah acil müdahaleleri bir an önce yapar hocam, önce Vaslui, sonra haftaya bugün, seviniriz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder